Ağaoğlu Ahmed Bey ve eşi Sitare Hanım
Karabağ’ın en eski ve en asil ailelerinden Vezirof’ların tek kızlarıydı. Ufak tefek, esmer, kara gözlü ve zayıf bünyeli olarak tarif edilir. Ancak fiziki görüntüsünün aksine, eşinin inişli çıkışlı siyasi yaşamı sırasında yaşanan zorunlu ayrılıklarda her zaman destek olması ile tanınır. Annesini ‘Babamın en yakın arkadaşıydı.’ sözleri ile
‘’Zifiri bir halka idi toprak, yıldızlara sığınırdı bazen.’’ Hiç kimse her daim kudretli yahut her daim naçar olamazdı.Yüksekten uçanların boyun eğdiği,alçaktan kanat çırpanların da şimşek hızıyla maviliklerde gözden kaybolduğu zamanlar muhakkak ki vardı. İnsanları uzaktan seyrederken, onlara her zamankinden yakın olabilirsin... Devir
Reklam
(COK UZUN VE KİTAPTA HERBİR SÖZÜN DÜŞÜNÜLESİ EN NAİF BÖLÜMÜ) “ Momo, şimdi o büyük salonun içindeydi. Burası en büyük kiliseden daha görkemli, en büyük istasyonların salonlarından bile daha genişti. Güçlü sütunların üzerinde yükselen tavan neredeyse görünmüyordu. Etrafta hiç pencere yoktu. Kocaman salonu aydınlatan altın renkli ışık çevrede
Girit yine silâha sarıldı. «Tuh!» dedim, «lanet olsun şansıma be... Şu Girit bir türlü bizi rahat bırakmayacak mı?» Yumaklarla dulları bıraktım, bir tüfek aldım, öbür başıboşlarla birleştim ve Girit yolunu tuttuk. Zorba sustu. Şimdi kumlu, sakin bir kıyının önünden geçiyorduk, dalgalar bu kıyının çevrelediği körfeze girip yayılıyor, ama
14 öğeden 11 ile 14 arasındakiler gösteriliyor.