yitirdi bir anda manasını gözü karalığın. efsun bozuldu kötü bir dua mırıldanmışlar gibi. ama ben hep sanki bir yerden birini andırıyor gibi kaldım değil mi. ne yaparsam yapayım, hep sevdiğin o kıza benzedim. sen benim sevdiğim adama, ben seni seviyorken bile benzemezdin oysa. kendimi her aradığımda senin bir şeyin olan o kızla aynalarda çarpıştım, nankörlük değil hainlik denir buna. piç olan da sendin nereden öğrendim böyle alçaklıkları. nasıl oldu da bir yanım sana çaşıt kesildi. nasıl bozuştum böyle, nasıl senden yüz çevirdim diye kendime de döndüm sırtımı. insan durduk yere derisini yüzmüyormuş değil mi. zamanın rüzgarında eritmiyormuş boş yere göğüs kafesini. var bir bildiğim ama vaktinde sandıklarıma yetmiyor. karıştırdım eski çekmeceleri; başka bir ben yok, ben sen gibi dönüşemiyorum bir yabancıya. siz gibi öyle abrakadabra, birini çıkarıp diğerini giyemiyorum. dilersen küs dilersen barış. anladım ne yaparsam yapayım ben benim. kurt da benim kuş da ben, dağ da benim gök de ben. meğer sevdiğim de benmişim. bak şu işe ki yazık, terk ettiğim de senden önce ben.