Yüreği Güzel Adam Kafka
Günün birinde Franz Kafka rutin yürüyüşlerini yaptığı parkta ağlayan küçük bir kıza rastlar. Nedeni ise oyuncak bebeğini kaybetmesidir. Kafka bebeği onun yerine aramayı önerir ve ertesi gün aynı noktada buluşmak üzere sözleşirler. Bebek bulunamaz. Kafka küçük kıza bebeğin ağzından bir mektup yazar ve buluştuklarında kendisine okur... Mektupta şu yazar: “Lütfen benim için kederlenme, dünyayı görmek için uzun bir yolculuğa çıktım. Sana başımdan geçenleri anlatacağım.” Kafka küçük kızla her buluştuğunda oyuncak bebeğin hayali maceralarını küçük kıza okur. Görüşmelerinin son gününde Kafka küçük kıza bir oyuncak bebek getirir. Oyuncak bebek kızın kayıp bebeğinden çok farklıdır. Ancak bebeğe iliştirilen küçük not soru işaretlerini giderecek türdendir: “Yolculuğum beni çok değiştirdi.” Aradan yıllar geçer... Yetişkin hale gelen kız bebekte küçük bir çatlağın içine yerleştirilmiş notu fark eder... O notta şöyle yazar: “Sevdiğin her şeyi er ya da geç kaybedeceksin, ama sonunda sevgi başka bir surette geri dönecek.” SONUÇ: Hayaller ve gerçekler... Hayata nereden ve nasıl baktığımıza bağlı... Kimisi yaşatır, yeni pencereler açar kimisi ise öldürür
MU-AZ-ZAM
Ey benito musolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Duce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar… Bizim için savaş düğündür; Din arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden ordular
Reklam
Müjgan'dan
ÇOCUKTUM BEN Çocuktum ben, Elimden en sevdiğim oyuncak alınınca, Ya da düşüp dizlerim kanayınca Ya da acıkınca ağlardım... Çocuktum ben, Bilmezdim yalan nedir bilmezdim,
Retro bir yorgunluk...
Yorgunsun… Bu dünyaya hiç de haberin olmadan geldin yıllar, yıllar önce. Bir ailenin en küçük üyesiydin o zamanlar. El bebek gül bebek büyütüldün. Ağladığın da oldu elbet, karnın acıktığında ya da altına yaptığında.. Herkes seni susturmak için pervane oluyordu etrafında, yüzünü güldürmek için yapmadıkları şebeklik kalmıyordu. Pek tabii üzüldüğün
ey benito musolini! ey gayet yüce, italyanlar başvekili muhterem düce! duydum ki, yelkenleri edip de fora gelecekmiş orduların yeşil bosfora. buyursunlar... bizim için şavaş düğündür; din arab'ın, hukuk sizin, harp türk'lüğündür. açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa türk eri de öyle gider kanlı savaşa. hem karadan, hem denizden ordular
Sonuna Kadar
Bir Yüzü Diğer Yüzüne, Bir Sözü Diğer Sözüne Ve Günü Gününe Uymayan İnsanlar Üzerine Bir Ömürlük Hayaller Kurmayın Sevgi KARARLILIK'' İstikrar Ve SADAKAT İster..... Ne İstediğini Bilmeyen İnsanların Elinde , "" OYUNCAK OLMAYIN●● ""
Reklam
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.