İçinde kabarıp duran bir soru vardı, pandülün vurması gibi bir sözcüktü bu: Neden, neden, neden, neden? Tanrı ona neden bunu reva görmüştü? Çok mu günah işlemişti?
Kadın önce bağırdı, sonra usul usul sızlandı ve sesi kesildi. Onurunun kırılması yumruklardan daha çok canını yakmıştı. O an içinde bir şeyler öldü. Sustu, delikanlının öfkesini duyumsadı, sustu, sustu.