Arapçada iki türlü özlem vardır:
İştiyak : Geçici özlem çekmek
Tahassür : İçini çeke çeke, kalbi yana yana büyük bir hasretle arayarak ve onun yolunu gözleyerek özlem çekmek...
Arapcada iki türlü özlem vardır ;
İştiyak:geçici özlem cekmek ,
Tehassür :içine çeke çeke kalbi yana yana büyük bir hasretle arayarak ve onun yolunu gözleyerek özlem çekmek
Hiç İŞTİYAKLA TEHASSÜR BİR OLUR MU ?
Feuerbach, çaresizliğin verdiği güçle Hıristiyanlığın tüm içeriğine sarılır: Ama onu kaldırıp atmak için değil, hayır, onu kendine çekmek, o özleneni, daima uzaklarda duranı son bir gayretle gökyüzünden çekip alarak sonsuza dek kendi yanında tutmak için ... Bu, çaresiz bir insanın son gayreti, ölüm kalım savaşı değil midir? Aynı zamanda da bir Hıristiyan'ın öbür dünyaya duyduğu arzu ve özlem değil midir? Kahraman, öbür dünyaya geçeceğine, öbür dünyayı kendine çekmek ve dünyevileşmeye zorlamak istiyor! O günden beri de bütün dünya -az ya da çok bilinçli olarak- aslolan "bu dünyadır" ve cennet yeryüzüne insin, burada yaşansın diye haykırıp durmuyor mu?
Arapça' da iki türlü özlem vardır ;
İştiyak : Geçici özlem çekmek
Tehassür : İçini çeke çeke,kalbi yana yana büyük bir hasretle arayarak ve yolunu gözleyerek özlem çekmek...
Hiç iştiyakla tehassür bir olur mu ?
Arapça' da iki türlü özlem vardır ;
İştiyak : Geçici özlem çekmek
Tehassür : İçini çeke çeke,kalbi yana yana büyük bir hasretle arayarak ve yolunu gözleyerek özlem çekmek...
Hiç iştiyakla tehassür bir olur mu ?