Bu yüzde anı yok.
Onu anlatacak sözcük yok
ya da geçmişe bağlayacak. Dün,
dar pencereden yok oldu, tıpkı
biraz sonra yok olacağı gibi, hüzün olmaksızın
ve insan sözü, deniz üzerinde.
Sonsuz korkular öğretti bu kent, bir kalabalık,
bir cadde tir tir titretti beni,
ya da bir yüzde, kimi zaman gizlice izlenen bir düşünce.
Duyarım hâlâ gözlerimde, bunca sürten adımlar üstüne vuran
binlerce sokak lambasının alaylı ışığını.
Ama başka bir yerde yaşıyorsun.
Yumuşak kanın başka bir yerde yapılmış.
Söylediğin sözcükler bu göğün
yalın hüznüyle örtüşmüyor.
Çok sevimli ak bir buluttan başka bir şey değilsin,
eski dallar arasına takılı kalmış.
Yüzün taştan yontulmuş,
kanın sert topraktan,
denizden geldin.
Her şeyi alıp, inceliyorsun
ve kendinden atıyorsun
deniz gibi.
Yüreğinde sessizlik var,
yutulmuş sözcükler.
Karanlıksın.
Senin için şafak sessizliktir.