Ne zaman uzun süreliğine evden uzaklaşsam, geri döndüğümde bu hissiyata kapılıyorum anahtarı çevirirken.
Çalışırken bazen 2-3 gün eve gidemezdim, gazetede koltukta uyuduğum zamanlar olurdu, eve döndüğümde ise yine aynı şey geçiyordu hep kafamdan:
“Her zaman eve dönmekten ibaret midir hayat?
Ev; sözlükler bu kelimeyi hem başlangıç noktası hem de hedef nokta olarak tanımlıyor. Peki ya fırtına? Fırtına benim beynimde idi. Şair Dante'nin dediği gibi: ‘Yaşam serüveninin ortasında kendimi karanlık bir ormanda buldum.’ Çünkü doğru yolu kaybetmiştim. doğru yolu bulacağıma emindim, belkide en beklenmedik yerde…
Kendinizi bir kar fırtınasında yürümeye çalışırken hayal edin. Aynı daire içinde döndüğünüzü bilemezsiniz. Ağırlaşan bacaklarınız sürüklenir. Haykırışlarınız rüzgara dağılır gider. Ne kadar küçük, evden ne kadar uzaktasınızdır.
Yaşam, eve dönmekten ibarettir. Satıcılar, sekreterler, madenciler, arı yetiştiricileri, sihirbazlar, yani hepimiz için. İç huzuru olmayan herkes eve dönmenin bir yolunu arar. O zamanlar ne hissettiğimi tarif etmek zor.