İnsana varlığını hatırlatan, varolmanın tadını çıkarmasını sağlayan sahip olduğu eşyalardı.
İnsanın ruhu gözlerinden okunur.
Beklentinin kendisinin, onu yaşamaktan daha güzel geldiğini fark etti.
-“are you a painter, too?”
+“no, i’m nothing.”
-“the hardest thing to be.”
Nefret ettiği bir duygu varsa, o da birinin, herhangi birinin kendisini izlediği duygusuydu.
Her geçen gün onun kişisel güvenliğini artırırken varoluşunun anlamsızlığını da vurgulamıştı.
Kendim olmak için dayanılmaz bir ihtiyaç duyuyorum.
İnsanın ruhu gözlerinden okunur.
Yalnızdı ve tek kişilik bir oyun oynuyordu.
birinin suçsuz olduğunu kendinize saklayabilir misiniz?
Sayfa 164 - pdf
midemin gözü yaşlı :(
-sandviç ister misin?
+hayır, istemem(...) göbeğime dikkat etmem gerekiyor.
Sayfa 24 - pdf
Bir işe yaramayan, korkularla dolu, tanımadığı ortamlarda terleyen, konuşmayı sevmeyen, rahatlamasına alkolün yetmediği, zavallı bir adamım.
Bay Greenleaf öyle iyi niyetli bir insandı ki, dünyadaki herkesin de kendisi gibi olduğunu sanıyordu. Tom böyle insanların var olduğunu neredeyse unutmuştu.
Ünlü Yazarların İlk Kitapları Neden Basılmadı?
2007 yılında David Lassman adında bir İngiliz, yazdığı kitapların yayınevlerinden sürekli geri çevrilmesinin kabahatini kendi yazdıklarında değil yayınevlerinin sallapatiliğinde arar ve tuhaf bir oyunla bunu ispatlamaya girişir. Sadece İngiliz edebiyatının değil, dünya edebiyatının temel taşlarından sayılan Jane Austen‘ın üç büyük romanını ufak
...şimdi gitti o. Şimdi suskunluktan başka hiçbir şey kalmadı..!
Sayfa 343
