Ermenistan'ın çaresiz çocukları! Onlar da ebeveynleri gibi Almanya'nın icat ettiği, Türklerin uyguladığı yok etme politikasının kurbanı oldular. Hiç olmazsa onların canlarını bağışlasalardı! Yeni hayata başlamanın umudu olurlardı. Düşmanlarımız onların ölümüne seviniyor, çünkü; ağacı kökünden söktüklerine inanıyorlar. Yanılıyorlar. Bizim halkımız büyük bir enerjiye sahip ve talihsizliklere alışkındır. Baskılar onları daha da sertleştiriyor ve kırılmaz hale getiriyor.
Kayınvalidem hayatı boyunca bir çok acıya katlanmak zorunda kaldı. Kocası 1895'teki katliamda öldürüldü. Çocuklarını tek başına ağır işlerde çalışarak, yoksulluk içinde büyüttü. Hayatını canlı tutmak için çabalayan, çocuklarını terbiyeli, namuslu yetiştirmek ve onların tüm duygularına karşılık verebilmek için tek başınaydı. Şimdi büyük oğlundan onu koparıyorlardı. Ermeni olduğu için çok ağlamıştı, bundan sonra anne olarak gözyaşlarını dökebilirdi.
1895 Katliamı: 1894-1896 yıllarında Osmanlı padişahı Sultan Abdül Hamit zamanında yaklaşık 300 000 Ermeni katledilmiştir.Kitabı okudu
- Bizim dinimizi kabul etmezseniz hepiniz öleceksiniz. Karar verin."
Yürekli kadınlar:
+ Ne istiyorsanız yapın asla dinimizden dönmeyeceğiz ve ölmeye hazırız."