Çok akıcı bir çırpıda okuyabileceğiniz bir kitap. Romanın geçtiği dönemin gerçeklerini,okurken bile içimi boğan çıkmaz durumlar, fırsatçı insanlar vesaire. Okurken en çok ilgimi çeken şey ihtiyaca göre değerlenen şeyler ve bu değişimin bu kadar belirgin olması. Tarımın ana geçim kaynağı olduğu dönemler ve insanlar neredeyse tapacak kadar toprağı, ekmeyi, biçmeyi seviyor. Oysaki şuan o şekilde düşünen bir insanı alaya alırlar. Hiçbirimiz çağımızdan ,çevremizden bağımsız değiliz. Hayallerimiz, dileklerimiz, amaçlarımız etrafımızdaki insanların davranış, düşünüş ve yaşayışından asla bağımsız değil. O dönemki algı neyse farkında olmadan ona ayak uydurmaya çalışıyoruz aksi bir düşünüş olsaydı yine aksi bir şekilde davranırdık. Fakat aynı duygularla, aynı doğru şeyi yapıyorum duygusuyla. Bu durumdan hayata dair pek çok çıkarım yapılabilir. Fakat aynı şekilde onu da bulunduğumuz çağın şartlarına , ortamına göre yaparız. Bu kadar göreceli fikrin ortaya çıkması hem yorucu hem meraklandırıcı. Dönem kitapları okumayı bu yüzden seviyorum. İnsanın kafasında yeni bir boyut açıyormuş gibi oluyor.