Geçen gün yemekte orada bu- lunmayanların aleyhinde söylenenleri dinlerken utancımdan yerin dibine geçtim: Falanca budalayımış, filanca aşağılıkmış, bilmem kim hırsızmuş, bilmem kim gülünçmüş. Bu düpedüz insanları arkasından vurmak. Bütün bunlar söylenirken birbirlerine sanki bakışlarıyla, "Hele sen de bir dışarı çık, senin hakkında da neler söyleyeceğiz, görürsün!.." diyorlar. Mademki böyle, niçin buluşuyorlar? Bir temiz gülüş yok, can- dan bir sevgi yok. İsim için, şöhret için birbirlerine gidiyorlar. Böbürlene böbürlene, "Falanca bana geldi; filancayı gördüm..." diyorlar. Ne biçim hayat bu? İstemem, eksik olsun.