Gördüğümüz gözler bize neler gösterir! Hepimiz gözlerimizle ancak etrafımızı, başkalarını görmeyi umarız. Nadiren hatırlarız ki gözlerimizle asıl kendimizi göstermiş oluruz.
Siz bütün kainatın esaslı sırrını bulup asıl hikmetini söylediğini umarsınız. Halbuki ifade ettiğiniz ancak kainatın bir köşesinde, bir an için açmış bir tek ve muvakkat hakikatten ibarettir.
Uzağımızdaki ve farklı kültürleri öğrenmeye ihtiyacımız var çünkü onlarda kendi yansımamızı görüyoruz. Çünkü kendi kimliğimizi sadece başka kimliklerle karşılaştırarak anlayabiliriz. Kendi hikayemi bana anlatan, kim olduğumu bana söyleyen ötekidir. (...)
"Ötekini kabulüm, sayesinde pek çok şeyin aydınlandığı nihai bir olgudur."
Hayatını nasıl yaşayacağın sadece seni ilgilendirir. Fakat unutma, yüreklerimiz ve bedenlerimiz bize sadece bir kez için verilmiştir. Çoğumuz ister istemez, sanki yaşanacak iki hayatımız varmış, birisi taslak, öteki mükemmel versiyonmuş ve ikisinin arasında bir sürü versiyonlar varmış gibi yaşarız. Ama sadece bir tane vardır, sen bunu anlayamadan yüreğin yıpranır ve vücuduna gelince, ona bakacak pek kimsenin kalmayacağı, yaklaşmak isteğinin hiç olmadığı bir noktaya varırsın.
Biz birbirimizindik, ama birbirimizden o kadar ayrı kalmıştık ki, başkalarınındık artık. Yaşamlarımızda asıl hak iddia edenler işgalciler ve sadece işgalcilerdi.
İnsan yaşar, onarır, üstünkörü de olsa bir şeyleri düzeltmeye çalışır, yapar, bazen de yaşamın kendi elleriyle berbat eder ancak zamanla yaşamın tümüyle hatalar ve rastlantılardan oluştuğunun ve kesinlikle değişmez olduğunun bilincine varır.
Belki de bütün kabahat bende. Tembelin biriyim. Koşuşturmaktan, başkalarının vardığı yerlere yetişememe korkusunu yaşamaktan bıktım. Üstelik onların vardığı yerlere ulaşmak isteyip istemediğimi de kesinlikle bilmiyorum.
Çünkü varacağı yere nasıl olsa varırdı insan. Ama o böyle üşümüş, böyle yorgun, gene de içinde yenice tutuşmuş bir alevin sıcaklığıyla ancak bir kez çıkacaktı yola. Bundan ötürü dönüşü geciktirmek gerekti.