Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evinn

Fakat Yüce Tarım sabretmek yarattığın biz kulların için ne kadar da zor, çünkü yanan yüreği canlı bedenimize Sen koydun ve yeryüzündeki ömrümüzün ne kadar kısa olduğu bilincinin ve korkusunun tohumlarını derinlerde bir yere Sen yerleştirdin.
Reklam
Ülkemizin cari işlemler açığının kısmi sorumluları, para konusunda çok sınırlı bilgiye sahip ya da hiç bilgisiz oldukları halde finansla ilgili kararlar alan eğitimli politikacılarla devlet memurlarıdır.
Toprak onları alır, unutulmak onları örter ve her şey orada biter.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Normal bir kadını, yaratık çıkarmaya özgü, basit bir makine haline getiren o çirkin üretim yasasına bazı şeyler feda edilmektedir. Bu feda edilen şeyler de, bütün gençlik, bütün güzellik ve başarılı olma idealleridir.
Yoksul ve orta sınıf için " para biriktirmek" , yoksulluktan parasal kurtuluş, zalim dünyadan koruyucu kutsal bir görevdir.
Reklam
Göğsümün içindeki kabuğu kırınca bir anda her şeyin sahibi olmuştum, vermenin, feda etmenin sevinci beni iyice yukarı taşımıştı. Mutlu etmek ne kadar kolaymış diye düşünüyordum, mutlu etmekten de mutlu olmak: Sadece kendini dış dünyaya açmak yeterliydi, sonrasında insanlardan oluşan bir akıntı seni buluyor, su yukarıdan aşağıya akıp derinlerden sonsuzluğa doğru köpürüyordu.
Bütün acılar korkaktır, yaşama karşı duyulan aşırı arzu karşısında acı geriler; çünkü yaşama arzusu, düşüncelerimizde var olan ölüm arzusundan çok daha güçlü şekilde bedenimizin her zerresinde mevcuttur.
Ölüm bile karanlık bir meraktan başka bir şey değil midir?
Doğanın, boşluğu kabul etmemesini, fizik çoktan ispatlamıştır. İnsanların yapısı ise öyle değildir. Mesela, insanın kafası, ne kadar boş olursa, o kadar az doldurulmaya ihtiyacı var ve bu genel kuralların tek istisnasıdır.
Sanki varoluşumuz, yaşamımız birtakım anlamsız, saçma sapan rastlantılara bağlı değil de daha derin ve kavrayamadığımız bir anlamı varmış gibi duyumsarız ve itiraf etmesek bile herkesin hoşuna gider.
Reklam
Hiç bir şeye güvenilemeyeceği kanısındayım. Eğer siz güveniyorsanız şüphe yok ki yanılmaktasınız, çünkü hiç bir şey güvenilmeye değmez. İnsan inandığı her şeyde bir kuşku payı bırakmalı ve kuşkuya karşın hareket etmek gücünde olmalı.
Kitaplar bir tur depo gibidir ve biz onlarda unutacagimizdan korktugumuz seyleri saklariz. İclerinde buyulu bir sey yoktur. Buyu, sadece o kitaplarin anlattiklarindadir, evrenin parcalarini birlestirip bize nasil elbise gibi sunduklarindadir.
Kendileri yüzme bilmedikleri halde, boğulan birinin arkasından köprüden atlayan insanların durumuna benzetilebilir belki yaptıklarım? Giriştikleri eylemin aptalca bir cesaret olduğuna bir mantık yürütmeye vakit bulamadan, büyülenmiş gibi bir şey onları arkalarından iter, bir arzudur onları aşağıya çeken..
152 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.