Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sezen

Yaşamak ile sorgulamak arasında bir seçim yapmam gerekirse her defasında yaşamayı seçerim. Açıklama iletinden itina ile sakınırım. Bunu Sana da tavsiye ederim. Bir şeyleri açıklama dürtüsü modern düşüncenin salgın hastalığıdır. Bu virüsü En çok da çağımızın terapistleri taşır. Görüştüğüm her terapistte bu bağımlılık yapan bulaşıcı hastalık vardı. Açıklama bir yanılsamadır bir serap, bir kurgu, teskin eden bir ninnidir. Açıklama herhangi bir varoluşa sahip değildir. Hatta gerçek adını da söyleyelim ödleklerin, varoluşun rizikosunun fütursuzluğunun ve değişkenliğinin yarattığı o insanın betini benzini arttıran korkuya karşı geliştirdikleri bir savunmadır.
Reklam
Oysa kelimeler yalnızca not düşmeye yarar. Melodiyi oluşturan fikirlerdir. Yaşamımızın çatısını da fikirler oluşturur.
“Hepimizinki günübirlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. Hepsi geçici. Hem anılar hem de onların nesnesi. Her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. Bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendimizi ne kadar sevmeliyiz ve başkalarını ne kadar sevmeliyiz? ... ''kendim için var değilsem , o zaman ben kimim? Sadece kendim için varsam , o zaman ben neyim?
Şu benzetme hoşuma gider :" Her çocuğun içinde sevgiyle doldurulması gereken bir 'duygu deposu' vardır. Çocuk gerçekten sevildiğinde, doğal olması gerektigi gibi gelişir. Sevgi deposu boş kaldığında, Çocuk yanlış davranışlara yönelir. Çocukların yaramazlıkları genellikle bu sevgi deposundaki boşluktan kaynaklanır. "
Reklam
%76 (152/198)
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger
6.6/10 · 59bin okunma
Geliştiren anne-baba olmayı önemseyenler öncelikle kendi düşünüş, değer ve davranışlarını anlayıp yönetmeye çalışırlar. Onların derdi önce kendilerini eğitmek ve geliştirmektir.
Etki alanının farkında olmak ve etki alanı içinde kalmak olgun insan özelliğidir. Sorumluluk bilinci ise kendinden başka diğerinin de farkında olma ve yaşamın bir ekip işi olduğunu anlama sonucu gelişir. Bu bilinç gelişmezse kişi ben merkezli bencil bir insan olarak kalır ömrünü sorunlar ve çatışmalarla geçirir. Sorumluluk bilinci gelişmiş insan ‘’bizi’’ . ‘’ben’’ den öne koyar………… Yaşam yelkenlisinin kaptanıdır rüzgarın götürdüğü yöne değil değer ve inançlarını pusula gibi kullanarak her durumda hedefine doğru yol alır.
Anne-baba çocuğuna inanırsa çocuk kendine inanır. Çocuk kendine inanırsa zamanla herkes ona inanır.
Güven dolu bir anne ve baba, çocuğunun muhteşem bir potansiyele sahip olarak doğduğuna inanır. Bu inanç içinde, çocuğun yürümesini öğrendiği gibi, yetişkin insan olup yaşamla dans etmeyi öğreneceğine de güvenir.
Reklam
Öğrenen insan öğrenmekten gelen bir güven içindedir. Güven duyan insan kaygılanmaz; doğru yer ve zamanda doğru davranışı yapacağını bilir.
Kaygı ortamında çocuk sağlıklı gelişemez; kaygılı anne ve baba kaygılı çocuk yetiştirir. Sağlıklı gelişim için güven gereklidir.
Yapabilirim duygusu, çocuğa şevk veren en önemli kaynaktır. (İhsan ÖZEN)
''Ben kimim? sorusu eşler için, esasında anne baba olmadan sorulması gereken bir sorudur.
ÇOCUKLUĞUMUZU HATIRLAYIP BİZİM İÇİN NELERİN ÖNEMLİ,NELERİN ÖNEMSİZ OLDUĞUNU BİR DÜŞÜNELİM. AKLIMIZDA NELER KALMIŞ BİR BAKALIM; ALINMAYAN OYUNCAKLAR, HEDİYELER Mİ, YOKSA SÖYLENMEMİŞ DUYGULAR MI?
622 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.