Ölü kelimelere minik mezarlar kazıyor
Ağlayarak gömüyor
Kibrit çöplerine taktığım mezar kağıtlarına
Burada yatıyor yazıyordum.
Kelimelerin mezarlığında gece bekçisiydim.
Dirilecekleri günü bekledim.
Her şeyin kırığının alındığı
Voltajı düşük fakirhaneler gibiydik.
Kırık pirinç, kırık yumurta… Semt pazarından ucuza.
Kalbin kırığından söz etmeye sıra bile gelmiyordu.
pulbiber mahallesinin tarihi kaçarken
vurulmuştu.
sen bir yampirisin dedim,
sen kendini bilmez bir yengeçsin sen... sen....
aşağılık ay budalası... işte yine küfrün sokaklarında lambalar yanmıştı.