Martin Eden kitabını ilk olarak bir dizide görmüştüm ve sonrasında çok fazla karşıma çıkmaya başlamıştı. Kesinlikle okumalıyım bu kitabı derken arkadaşım hediye etmişti. Çok büyük bir heyecanla başlamıştım okumaya ama ne yazık ki beklentimi karşılamadı. Zaten ne zaman çok beğenilen klasikleri okuduysam sonu hüsranla bitti. Kitabı okurken çok değişik düşüncelere kapıldım. Kitapdaki baş karaktere yani Martin'e yeri geldi helal olsun dedim yeri geldi kızdım sinirlendim. Ama bu kitapla bir kez daha anladım ki insanlar arasında denklik kesinlikle önemli. Benim kastettiğim denklik maddi bir denklik değil bilgi açısından denklik. Martin Eden'daki azim ve istikrar beni çok etkiledi. Ama sonrasını düşününce de ömrümüz boyunca bir şeylerin peşinden koşuyoruz, uğraşırız illaki olsun istiyoruz. İstediğimize ulaştığımızda mutlu olamıyorsak hayattan bir zevk alamıyorsak neden bu kadar uğraşıyoruz ki kendimizi bu kadar zorluyoruz ki? Aklıma hemen şu ayet geliyor "Bir şey hoşunuza gitmediği halde sizin için hayırlı olabilir. Bir şey de sizin hoşunuza gittiği halde sizin için kötü olabilir. Allah bilir siz bilemezsiniz." Kitabı tavsiye etme konusuna gelince okunmasını tavsiye ederim ama okurların çok büyük beklentiye girmememelerini de öneririm :)