Türkülerle aranız nasıl bilmiyorum ama beni, edebiyatımı, bakış açımı etkiliyor. Türküler 1000'lerce yıl süzüle süzüle günümüze uzanıp, farklı tını ve söyleyiş, ağızlarla gelmiş "bilişsel genetiğimize" işlemişler. Gelenekten kopuk, son on yılların ürünü söyleyiş tarzları ya da müziklerinin çok da ilham vermediği, ruhumuzu beslemediğini düşünüyorum. Evrensel müzik var bir de onu ayırıyorum, farklı kültürlerin sesi olsa da tıpkı roman, öykü, şiir gibi insanlığın ortak mirasıdır. kimisine Wagner, Rachmaninoff ilham olurken, kimisine de bir Erzincan türküsü ilham verebilir. Ne diyor Erzincan türküsünde Turan Engin:
"Vardım Hint eline kumaş getirdim
Açtım bedestanı sattım oturdum
Sen benim başıma neler getirdin
Ben senin kahrını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül"
youtu.be/qXJRiih3-CY
Gelme diyorsun
Bu gel demektir
Birazdan güneş doğacak
Doludizgin atlılar geçecek yüreğimden
Seni düşüneceğim
Gümüş mahmuzların parlaklığınca
Yağmur nal izlerini örtmeden
Sana geleceğim
Kimisine Wagner, Rachmaninoff ilham olurken, kimisine de bir türkü ilham verebilir. Ne diyor bir Erzincan türküsünde Turan Engin:
"Sen benim başıma neler getirdin
Ben senin kahrını çekemem gönül"
youtu.be/qXJRiih3-CY