Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hakanların hükümdarlık müddeti 40 senedir. Bu müddeti bir gün dahi geçse onu öldürürler. "Bunadı, aklı azaldı" derler.
Reklam
Türk Gibi Müslüman!
Fransa dönüşü yine Aachen'da Evren Karadayı'ya uğradım, artık ramazan bitmişti. Bayram namazını Bilâl Câmii'nde kıldım. Namazdan sonra bu câmiin alt katındaki yemek salonunda çay içiyorduk. Masamdaki arkadaşlarla tanışırken, birisinin Sivaslı, diğerinin Konyalı ilh.. olduğunu söylemelerine mukabil gayet fasih Türkçe konuşan biri de: «—Ben almanım!..» demez mi?! Doğrusu inanılır gibi değildi. O'na ismini sordum: «- Ahmed Schimide!..» dedi. «- Aşkolsun!. Ne kadar güzel Türkçe konuşuyorsunuz!.. Söylememiş olsaydınız, ben sizin Türkçe'yi sonradan öğrenmiş bir insan olduğunuza asla ihtimal veremezdim!.» deyince muhatabım kulağıma eğilip: «- Kadir Bey, ben türk gibi müslümanım!..» dedi. Hayretim daha ziyade arttı. «- Bu da ne demek?! Türk gibi müslüman olmanın alâmet- i lârikası ne?!» diye sordum. Salonda her kavimden müslümanların duymasını istemiyordu. Yine kulağıma eğilerek: «- Türk gibi müslüman olmanın alâmet-i fârikası «edebli» ve «cesur» olmaktır!..» dedi. «- Hariçten gelip müslüman olabilmiş, bu yüce dinin hakikatine nüfuz peydah edebilmişsin!. Buna ilâveten bir de böyle incelikleri kavramışsın!.. Bravo!..» dedim.
kendi adımıza düşünmediğimizde varılabilecek yer, doğruluğunu bilmediğimiz bir iddianın yine doğruluğunu bilmediğimiz bir başka iddiayla değiştirilmesi olur.¹
Sayfa 18 - ¹ jacques barzun ve henry f. graff, modern araştırmacı, çev. fatoş dilber (ankara: tübitak yayınları, 1999) 87.Kitabı okuyor
YAŞADIM 20. YÜZYILI
Ne zaman günaha heveslensem Ramazan gelirdi Çünkü bir Müslüman ne zaman günaha yanaşsa Gelen hep Ramazan'dır
Resûlüllah'ın Beytu'l-Makdis'e götürülmesi ile oradan da yedi kat göklere çıkarılmasının eşzamanlılığı, Beyt'in Allah [c] katındaki makam ve kudsiyetine dair göz kamaştırıcı bir delildir. Yine İsa bin Meryem [a.s] ile Muhammed bin Abdullah'ın [s] esbabınca gönderildikleri risaletler arasında ne kadar kopmaz bağların bulunduğuna ve Allah'ın bütün peygamberlere gönderdiği dinin aynı din olduğuna apaçık bir delildir. Burada şöyle bir işaret daha vardır: Her asır ve zamanda yaşayan müslümanlar, bu mukaddes bölgenin korumasını, din düşmanlarının ve yabancıların tamahkârlıklarına karşı himayesini üstlenmelidirler. Sanki ilahi hikmet, bu çağın müslümanlarını, bu mukaddes yer üzerinde bulunan yahudiler karşısında gevşememeye, korkaklaşmamaya ve yılmamaya; burayı onların pisliklerinden temizlemeye ve orayı tekrar eski sahipleri olan mü'minlere iade etmeye çağırıyor.
Reklam
Şu kadar yıl aynı binada oturup birbirini tanımayanlar, bakıp göremeyenler, varlığı yokluğu gibi olanlar geldi. İnsan gitti, para geldi. Ruh gitti, ceset kaldı. Zevk gitti, şekil kaldı. Sabır yok, sebat yok. Aceleci ve bitkin bir nesil yetişti. Suçlu belli: Ahir zaman!
Beşerin hayat-ı içtimaîsinde bütün ahlâksızlığın ve bütün ihtilâlâtın menşei iki kelimedir: Birisi: "Ben tok olduktan sonra, başkası açlıktan ölse bana ne!" İkincisi: "Sen çalış, ben yiyeyim."
Sayfa 47
Mahya
Ramazan ayları geldiğinde, Osmanlı ülkesinde adeta geceler gündüz, gündüzler gece olarak yaşanır.
Sayfa 196Kitabı okudu
Bölüm 2 SÜRGÜN
Böcüzâde; Cumhuriyet Devri'nin gelmesiyle şehirlerde hastaneler kurulduğuna, Diyanet' in bayram ve Ramazan günlerini doğru şekilde ilan ettiğine, ağır vergilerin kaldırılması nedeniyle çiftçinin rahat nefes aldığına, ölen askerlerin maaşlarının ailelerine düzenli şekilde ödendiğine, atamaların sınavlara göre yapıldığına, akrabası ve adamı olanların kayırılmadığına, memur maaşlarının süresinde ödendiğine bizzat tanık oluyordu.
Sayfa 27 - Masa KitapKitabı okuyor
Reklam
İklim şartlarının, bırakınız hilâli, insanın gözünün önünü bile görmesine müsaade etmediği günlerde ramazan hilālinin rüyet olunup olunmadığı o kadar da önemli değil zaten.
Sayfa 143Kitabı okudu
İnsanın Allah'a karşı kulluğu, onun ile oluşunun zorunluluklarından birisidir. Eğer Allah'a karşı kulluğumuzu idrak edilmemişsek, imanın da bir anlamı yoktur.
Onlardan bazıları Rasullulah, meke sokaklarında gezerken bir avuç toprak alıp onun başına serpttüler. eve döndüğünde toprak hala başının üzerindeydi. Bunu gören kızlarından biri kalkıp toprağı temizledi ve ağladı. Resulullah kızıma şöyle dedi:"Ağlama kızcağızım! Allah babanı korumaya almıştır." Taberani ve ibni ishak
“Allah bu acıyı unutturacak başka bir acı vermesin”
Sayfa 61
İslam'da gelenek yoktur. İslam, aklı geleneklerin pençesinden kurtarmak için gelen dinin ta kendisidir. Gelenekler, insandaki öykünme ve benzemme güdüsüyle halkın kendiliğinden kapıldıkları psikolojik akımlardır. Ülkeler ise bunun aksine zamana uymaz zamanı değiştirir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.