Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ravi;Ebu Hureyre RA. Rasulullah SAV. şöyle Buyurdu; Seher vakti Allahü teâlâ buyurur ki: İstiğfar eden yok mu, onu mağfiret edeyim. İsteyen yok mu, istediğini vereyim, duasını kabul edeyim. (Müslim)
عن أبي هريرة رضي الله عنه عن النبي - صلى الله عليه وسلم - فيما يحكي عن ربه تبارك وتعالى ، قال: أذنب عبد ذنبا فقال: اللهم اغفر لي ذنبي ، فقال الله تبارك وتعالى: أذنب عبدي ذنبا فعلم أن له ربا يغفر الذنب ويأخذ بالذنب ، ثم عاد فأذنب ، فقال: أي ربي ، اغفر لي ذنبي ، فقال تبارك وتعالى: أذنب عبدي ذنبا فعلم أن له ربا يغفر الذنب ويأخذ بالذنب ، ثم عاد فأذنب ، فقال: أي ربي اغفر لي ذنبي ، فقال تبارك وتعالى: أذنب عبدي ذنبا فعلم أن له ربا يغفر ويأخذ بالذنب ، قد غفرت لعبدي فليقل ما شاء Ravi: Ebu Hüreyre (ra) Resulullah (sav) (bir hadis-i kudsi'de) Rabbinden naklen buyururlar ki: "Bir kul günah işledi ve: "Ya Rabbi günahımı affet!" dedi. Hak Teala da: "Kulum bir günah işledi, arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır." Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: "Ey Rabbim günahımı affet!" der. Allah Teala Hazretleri de: "Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır. Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: "Ey Rabbim beni affeyle!" der. Allah Teala da: "Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle muaheze eden bir Rabbi olduğunu bildi. Dilediğini yap, ben seni affettim!" buyurdu." Bu hadisin yer aldığı kitaplar: Buhari, Tevhid 35, Müslim, Tevbe 29, (2758)
Reklam
Öfkelenme
Ravi: Ebu Hüreyre (ra) Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Bana kısa bir nasihatta bulun, uzun yapma! Ta ki nasihatini unutmayayım" demişti. [ve birkaç kere tekrar etmişti], Aleyhissalatu vesselam (bir kelimeyle): "Öfkelenme!" cevabını verdi. Bu hadisin yer aldığı kitaplar: Buhari, Edeb 76, Tirmizi, Birr 73 (2021), Muvatta, Hüsnü'l-Hulk 11, (2, 906)
Ravi:Ebu Hureyre (ra) Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Müslüman,kendisinin elinden ve dilinden diğer Müslümanların zarar görmediği kimsedir.” Kaynak:Tirmizi, İman 12,Nesai, İman 8
Rasulullah ﷺ buyurdular ki: Allah Teala ﷻ meleklerine şöyle emreder: "Kulum kötü bir amel yapmak isteyince, onu yapmadıkça yazmayın. Yapınca, onu aleyhine bir günah olarak yazın. Eğer benim rızamı düşünerek terketti ise bunu onun lehine bir sevap yazın. Kulum iyi bir iş yapmayı arzu edince, yapmasa bile onu, lehine bir sevap yazın. Eğer onu yaparsa en az on misli olmak üzere yedi yüz misline kadar ona sevap yazın." 💬Ravi: Ebu Hureyre (ra) 📔Bu hadisin yer aldığı kitaplar: Buhari, Tevhid 35; Müslim, İman 203, 205, (128,129); Tirmizi, Tefsir, Enam (3075)
Ravi: Ebu Hüreyre (ra) Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri meleklerine şöyle emreder, "Kulum kötü bir amel yapmak isteyince, onu yapmadıkça yazmayın. Yapınca, onu aleyhine bir günah olarak yazın. Eğer benim rızamı düşünerek terketti ise bunu onun lehine bir sevap yazın. Kulum iyi bir iş yapmak arzu edince, yapmasa bile onu, lehine bir sevap yazın. Eğer onu yaparsa en az on misli olmak üzere yedi yüz misline kadar ona sevap yazın." Bu hadisin yer aldığı kitaplar: Buhari, Tevhed 35, Müslim, İman 203, 205, (128,129), Tirmizi, Tefsir, Enam (3075)
Reklam
Peygamber ﷺ’in Dindeki Konumu Sünnet ve Yarı Mealciler, Burhanüddin Aldiyaî
Bir Hadis İspat Ölçütü Olarak Kur’an’a Arz Olgusu Esasen Kur’an’a arz olgusu keyfiliğin kamuflaj jargonudur. Yani dine pozitivist bir yaklaşım veya Mutezile rasyonelliğiyle yaklaşıp kendi hava, heves ve isteğine göre yorumlama çabası içerisine girerken ve neticede sekülerizme kapı aralanırken; Kur’an, birinci adım olarak bir nevi maske olarak
Ravi: Ebu Hüreyre (ra)
Hz. Peygamber (sav) buyurdu ki: "Mü'min, mütemadiyen rüzgarın eğici tesirine maruz bir bitkiye benzer. Mü'min, devamlı belalarla başbaşadır. Münafığın misali de çam ağacıdır. Kesilip kaldırılıncaya kadar hiç ırgalanmaz." Bu hadisin yer aldığı kitaplar: Buhari, Marda 1, Tirmizi, Emsal 4, (2870), Müslim, Sıfatu'l-Münafıkün 86, (2809) Hadisin Açıklaması: Burada mü'min, mütemadiyen esen rüzgarın önünde, sağa sola eğilerek kırılmadan dik kalan canlı bir bitkiye benzetiliyor. Aynî'nin kaydına göre mâna şudur: Mü'min Allah'a inanmıştır, hastalık, sağlık, lütuf, musibet gibi hayatın çok çeşitli esintileri onun ana istikametini bozmaz, kulluk vasfını, imanını sarsmaz. Lütuflara mazhar olsa şükreder, müsibetlere mazhar olsa sabreder ve hatta müsibetlerin kazandıracağı ecri düşünerek Rabbine şükür de eder. Kâfir veya münâfık ise böyle değildir. Allah, onu müsîbetlerle denemek istemez. Ona sıhhat ve dünya işlerinde kolaylık, başarı verir, tâ ki âhireti iyice zorlaşsın. Allah, helâk olmasını dilediği zaman ağır bir ağacın devrilmesi gibi devirir. Şiddetce, elemce çok daha fazla bir azabı tadarak ölür
Ravi: Ebu Hüreyre (ra) Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sadaka Rabbin öfkesini söndürür ve kötü ölümü bertaraf eder." Bu hadisin yer aldığı kitaplar: Tirmizi, Zekat 28, (664) Hadisin Açıklaması: Hadiste, kulların isyanları karşısında gadaba gelen Cenâb-ı Hakk'ın öfke ve gadabını, sadakanın gidereceği ifade edilmektedir. Kötü ölümden murad, Resulullah'ın istiâzede bulunduğu ölüm tarzlarıdır: Göçük altında kalmak, kayalıktan düşmek, boğulmak, yanmak, ölüm anında şeytanın çarpması, savaştan kaçarken öldürülmek gibi... Bazı âlimler de bundan muradın "âni gelen ölüm" olduğunu "asılmak gibi herkese teşhir edilen ölüm" olduğunu söylemiştir.
Ravi: Ebu Hüreyre (ra) Resulullah (sav) buyurdu ki: "Emanet kaybedilince kıyameti bekleyin." "Emanet nasıl kaybolur?" diye sordular. "İşler ehil olmayanlara teslim edilince" diye cevapladı. Bu hadisin yer aldığı kitaplar: Buhari, Rikak 35, İlm 2 Hadisin Açıklaması: Emanet'in kaybı emin (güvenilir) kimselerin yok olması veya yok denecek kadar azalmasıyla meydana gelir. Yukarıdaki hadis, Buhârî'nin, Kitabu'l-İman bahsinde "Kıyamet ne zaman?" diye soran bir bedeviye cevap sadedinde zikredilmiştir. "İşler" diye tercüme ettiğimiz kelimenin aslı "emr"dir. Dine müteallik hilafet, memurluk, kadılık, müftülük vs. bütün hizmetleri ifade eder. Hadis, bu mühim hizmetlere liyakatli kimselerin getirilmesindeki lüzuma dikkat çekiyor. İbnu Battâl şu açıklamayı yapmıştır: "Emaneti ehil olmayana verme'nin mânası şudur: "Allah imamları, kullarının başına emanetçi olarak koydu ve kendilerine kullar için hayırhâh olmayı farz kıldı. Öyle ise, başlarına dindar kimseleri âmir tayin etmeleri gerekir, (çünkü Allah'tan korkacaklar için halka ancak dindarlar adâletle, hayırla hizmet sunarlar). Dindar olmayanları tâyin ettikleri takdirde, imamlar (devlet reisleri), Allah'ın kendilerine tevdi ettiği emanete ihânet etmiş olurlar."
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.