Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Buşra️ Balçık

Buşra️ Balçık
@redqueenreads
An art historian and a bookworm. UÇURUM kitabının yazarı.
Sanat Tarihçisi
Lisans
Antalya
5 Ağustos 1993
113 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
“Ee, sevgili ağabeyim,” dedi Monsenyör de Volais suratında çirkin bir gülümsemeyle, “artık mutlusunuz sanırım?” Yakışıklı Philippe döndü. “Hayır, kardeşim,” dedi. “Hiç değilim. Büyük bir hata yaptım.” Valois, zafer kazanmış bir edayla; “Gerçekten mi, o zaman bunun bir hata olduğu konusunda benimle aynı fikirdesiniz?” “Evet kardeşim,” dedi kral. “Hata ettim. Yakmadan önce dillerini koparttırmalıydım.”
Sayfa 112 - epsilonKitabı okudu
Reklam
Artık varlığımız gereksiz hale gelmişti ve bundan haberimiz yoktu, diye düşündü üstad-ı azam. Hep yeni Haçlı Seferi‘nden yeni fetihlerden bahsediyorduk… Belki de artık hakkımız olmadığı halde büyükleniyor ve ayrıcalıklı yaşıyorduk.
Sayfa 49 - epsilonKitabı okudu
Milletlerin tarihinde önemli bir rol oynadığı söylenen kişiler, kaderin onlar için ördüğü ağları çoğu zaman görmezden gelirler.
Sayfa 39 - epsilonKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Biliyorsunuz ki amcanıza borcum büyük, sizden bu mektubu alırsam minnettar olurum. Üstelik merhamet kadınlara has bir duygu ve kraliçelere yaraşmaz, bu konuda kendinizle övünebilirsiniz. Hiç kimse katı yürekli olduğunuz için sizi kınayamaz; ağızlarının payını verirsiniz. Kendiniz için yapın Isabelle, benim hatırım için.”
Sayfa 38 - epsilonKitabı okudu
Kraliçe, ellerini devin kollarına koydu. Öngöremedikleri bir sıkıntıya yakalanmış gibi bakıştılar. D’Artois aniden garip bir şekilde duygulanmış gibiydi, acemi ve utangaç bir çehreye bürünmüştü. Aniden tüm zamanını, bedenini, ömrünü bu kırılgan kraliçeye adamayı istedi. Nasıl ifade edeceğini bilmediği ani ve güçlü bir arzuyla istedi onu. Oysa soylu kadınlar zevkine pek uymazdı ve gönül işlerinde de usta değildi.
Sayfa 36 - epsilonKitabı okudu
Reklam
“… harpten ayrılan bir erbabın dediği gibi, surların içindeki bir casus, dışarıdaki bir ordudan daha etkilidir.”
Sayfa 33 - epsilonKitabı okudu
“… Fakat onlar sizden nefret ediyorlar, çünkü sizi kıskanıyorlar.” “Fakat benim kaderimde kıskanacak bir şey yok,” dedi Isabelle iç çekerek “ve onların talihi benimkinden yaver gitti.” “Siz bir kraliçesiniz, madam; asalet ruhunuza ve kanınıza işlemiş. Görümceleriniz taç giyebilir ama asla bu asilliğe sahip olamayacaklar. Bu yüzden size daima düşmanca davranacaklar.”
Sayfa 32 - epsilonKitabı okudu
“Bu kadarz işte. Elimizden hiçbir şey gelmediğinde bu kadarcık kalıyoruz. Sonra fark ediyoruz ki zaten koca dünyada o kadar bile değiliz biz. Hiçbir şey bize bağlı değil bu hayatta, çaresiz kalınca daha iyi anlıyor insan. Ağlasak da kendimizi de paralasak… Ne yaparsak yapalım bazı şeylere gücümüz yok.”
“ İnsanlar bazen oturup hayatın anlamını, bu dünyadaki amaçlarını, gökyüzünün neden mavi olduğunu düşünürler, sorgulayabilecekleri her şeyi sorgularlar, biliyorum. Ama ben hiç öyle biri olmadım. Ben başka konularda iyiyim; bana ihtiyacı olan birini dinlemek gibi. Ben…” Gün ışığısın, diye bitirdim kendi içimden. Tıpkı adı gibiydi. Gün ışığıydı.
Sayfa 173 - nemesisKitabı okudu
“Senin aksi biri olduğun konusunda beni uyarmışlardı ama şu ana dek inanmamıştım aslında.” “Kim uyarmıştı?“ Diye sordum şüpheyle. “Bu arada, bir dakika. Ben aksi değilim.” “Hmm, haklısın. Bu ifadenin biraz modası geçmiş. Kırpık diyelim biz.” “Demeyelim.” “Eğlence zabıtası? Bu daha iyi mi?” Yüzünde tamamen masumiyet vardı. 
Sayfa 19 - nemesisKitabı okudu
Reklam
“Fitz beni çileden çıkarıyordu yani. Çevremdeki tüm erkeklerin ayaklarıma kapanmasını istiyor değildim ama onun benden etkilendiğini biliyordum. Bana baktığında kahverengi gözlerinin nasıl alevlendini fark etmiştim. Kesinlikle alev alev oluyorlardı. Tabii ben görmek istediklerimi görmüyorsan.”
Sayfa 16 - nemesisKitabı okudu
“Gizli anlaşmalar, karanlıkta fısıldaşmalar var tabii ki ama niye her şeye oğlanlar karar vermeli? Görebildiğim kadarıyla hepimizin birer kalbi var. Hepimizin beyni var. Görebildiğim sadece birkaç fark var ve erkeklerin çoğu da o farklı parçayla düşünüyorlarmış gibi görünüyor.”
Birer birer tüm kızlar etrafıma toplandı. Neredeyse dizlerimin üstüne yığılacaktım. Bir grup kadının böyle tek yürek olduğunu hayatımda hiç görmemiştim. Ve meydana göz attığımda bunun fark edildiğini görebiliyordum. Erkekler kendi retoriklerine kapılmış, kıpkırmızı yüzlerle boşluğa bağırıyorlardı ama kadınlar sanki tüm hayatları boyunca bunu beklemişçesine yumuşak bir sessizlikle dikiliyordu. Ve uzak bir dağdan gelen duman işareti gibi, kalabalığın içinde yayılan kırmızı ışıltıyı gördüm.
Sayfa 373 - yabancı yayınlarıKitabı okudu
Güneş ufka karışırken, orman hala kan kırmızısı ışıkla aydınlanırken kefeni yıkayıp üzerindeki nefretten arındırdım, sonra da ormanın içinden doğu çitine doğru aceleyle ilerledim. Bu sefer bir şeyden kaçmıyordum, bir şeye doğru koşuyordum ve korkudan çok daha büyük bir şeyin gücüyle hareket ediyordum. Ümidin gücüyle.
Sayfa 344 - yabancı yayınlarıKitabı okudu
İlk tanıştığımızdaki gibi bir yoğunlukla bana baktı ama daha önce öfke sandığım şeyin artık korku olduğunu biliyorum. “Benden korkuyor musun?“ Diye fısıldadım. “Sihrimden?” “Senden korkmuyorum,” dedi dudaklarıma bakarak. “Bana hissettirdiklerinden korkuyorum.”
Sayfa 259 - yabancı yayınlarıKitabı okudu
48 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.