Ne güzeldi Minâ Urgan’la tanışmak, onu okumak. Kendisini çok kıskandım. Yaşadığı güzel İstanbul, muhteşem çevresi ve anılarıyla “keşke ben de bunları görebilseydim” dedirtti. Bir yandan da bu hafıza müzesini bizlere aktardığı için saygı duydum, teşekkür ettim. Böyle dobra olmak her yazarın işi değildir. 147’lik oluşundan, çocukluğundan, kadınlığından ve Yaşar Kemal, Abidin Dino, Behice Boran ve nice dostlarından bahsediyor Minâ Urgan. Solcu olduğunu açıkça söylüyor, düşüncelerini temellendiriyor. Özellikle genç yaştaki okurlara yakın Türkiye tarihi hakkında bir bakış sağlayacaktır. Kalemle çizilesi ve internetten bakılası bir çok olay geçiyor. Ben çok zevk aldım ve çok öğrendim! İyi ki okumuşum.