Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

reulle

reulle
@reulle
20 Şubat
5 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Bir yerde okumuştum. Her basamak dört saniye hayat uzatıyormuş. Asansöre binerek intihar mı etseydim?
Reklam
reulle

reulle

, bir kitabı okumaya başladı
Romeo ve Juliet
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare
8.2/10 · 60,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Romeo ve Juliet'in yaptıkları gibi beraber ölmeyi tercih edenlerin sayısı çağımızdaki kadar az olmasaydı, belki inanırdım ben de sadakate. Ama bir insanı gömmek dostluğunu, aşkını da gömmek olduğundan ve aynı insanın içini doldurup bir heykel gibi evin en güzel yerine koymak da pek kullanışlı olmadığından, yapacak bir şey yok. Fazla bir tercih imkanı yok. Canlıların birbirlerini öldürüp yemelerini ana hareket edinmiş ekolojik sistem ne kadar faşistse, öleni gömmek de o kadar canavarca. Doğanın gereği faşistlik. Güçlünün zayıfı yemesi faşizan ve doğal. Ölüyü gömmek de dostluk, aşk gibi kavramları yalanlayan en büyük doğa geleneği. Ki gelenek hayatta kalana unutmayı emrediyor. Unutmak için toprağa gömmeyi. Yoksa kokutuyor cesedi. Çürütüyor gözlerinin önünde artık nefes almayan dostunu, sevgilini...
"Sus!" diyorum. "Lütfen. Şu an, dünya üzerinde konuşulanları düşün. En az altı milyar insanın yarısı konuşuyor. Bir şeyler anlatıyor. Ne büyük bir ses! Ne büyük bir gürültü! Dinle! Çin'de üçüncü çocuğunu aldırmak için doktora yalvaran kadını, Macaristan'da dilenen adamı, Kanada'da karşısındaki erkeğe kur yapan erkeği. Duy bunların hepsini. O milyarlarca insanın hep birlikte konuşarak yarattıkları korkunç gürültüyü dinle!"
Reklam
"Acaba hep beş yaşında kalan bir çocuk, yeryüzünde otuz yıl geçirince yetişkin bir insan gibi düşünmeye başlar mı?"
reulle

reulle

, bir kitabı yarım bıraktı
Unutulan Hayaller
Unutulan HayallerStefan Zweig
7.8/10 · 1.098 okunma
On dakikalık bir yolu iki saatte alabilirdim, yanlış sokaklara saptığım için. Ve sıkılmazdım bundan. Hep aynı sözü tekrarlardım kendime: bir şey aramayan asla kaybolmaz! Ve ben aramıyordum. Ne bir adresi, ne de birini...
reulle

reulle

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Az
AzHakan Günday
8.5/10 · 21,4bin okunma
Reklam
Düşündüm her şeyi. Kaybettiklerimi... Bir gece, çok sarhoşken değer verdiğim nadir insanlara nasıl hakaretler yağdırıp gittiğimi düşündüm. "Bitiyorum" dedim kendi kendime. Belki de bittim. "Peşimi bırakmayan sıtmadan önce ben kendimi öldüreceğim" dedim. Asla bir kurşunla değil. Asla bedenime zarar vermeden. Bir "squat" haline gelmiş zihnimdeki düşüncelerle öldüreceğim kendimi. Bir gün o kadar yükseleceğim ki, bir gün kadar isteyeceğim ki beynim duracak. Dünya duracak! Bir resimli roman kahramanı gibi, bir karikatür gibi hayaller içinde yaşayan adamın ölümü de hayali olacak. Ancak bedenim bu dünyada kalacak. Sürüklenecek her yere. Ama beynim öldükten sonra hiçbir önemi yok. Kabul etmeliyim ki her insanın ideal adına seçtiği böylesine garip bir amaç hayli anlamsız gelebilir. Ama şu an için seçtiğim tek yol bu. Bedenimden önce ölmek!
Mucizeler bitti. Doğmak yeterince mucizevi. Başka bir tane daha beklemek aptalca. Ölmek de ikincisi. Bunların arasında da hiçbir şey yok. Kimse beklemesin...
Ama biliyorum, izin vermeyecek insanlar rahatça kendimizi yok etmemize. Arkadaş olacaklar. Aşık olacaklar. Sırdaş kesilecekler başımıza.
Kim bilebilir kimin bir lafı inanarak söylediğini. Ya deliyse konuşan. Ya ne dediğini bilmiyorsa. Ya bir yalancıysa...
Ruhumdaki düğümler fazlasıyla sıkı. Kimsenin onları çözecek kadar ince tırnakları yok. Bense çoktan vazgeçtim tırnaklarımı uzatmaktan. Kendimi bilmeyi bıraktım. Ölümü bilmek ve anlayabilmek bile daha kolay. Yanıtı olmayan bir soru olarak geldim dünyaya. Ve sorusu olmayan bir yanıt gibi de gidiyorum.
Yollar kalabalıklaştı. Binaların boyu uzadı. Pantolonluların sayısı çoğaldı. Hiçbir şey modernleşmenin önünde duramıyordu. İlkellik yakında hepimiz için güzel bir anı olacak. Çok özleyeceğiz onu. Basitlikten tekrar doğacaktık oysa ve o kapıyı da kapatıyoruz. Üstüne de bütün insanlık oturuyor...
Reklam
Bütün hayatımız boyunca beklediğimiz ve nereden geleceğini bilmediğimiz huzuru arıyoruz. Ve tükenmez huzur arayışımız hayatta kalmamızı sağlıyor.
"Yarar yok bu dünyada! Ölüm varsa yarar yok! Ölüm bütün sihri bozar. Kurtardığın hayatlar da ölür. Aldığın Nobeller de paslanır. Doğduğun evler de yıkılır. Bin yıl yaşa görürsün!" dedim kendi kendime...
İnsanın tek gerçek özgürlüğü yalnızlığıdır. Ve yalnızlığı küçük düşürense bağımlılıklardır... Aşklar, alkol, nikotin, ahlaki değerler, uyuşturucular. Hepside birer pranga olabilir her an, insanın ayağına. Zevk veren prangalar. Ortak özellikleri, varlıklarının verdikleri zevkin uzun bir süre sonra hissedilmemesi, yokluklarının ise derhal kalpte bir ağrı yaratmasıdır. Bağımlı insan atlı karıncaya binmiş gibidir. Ne bir varış noktası, ne de bir ilerleme vardır hayatında. Herkes ilk başladığı yerde midesi kaldırana kadar döner durur... İnsanın kendisiyle mücadelesi, bağımlılıklarını yok etmesiyle başlar.
reulle

reulle

, bir kitabı okumaya başladı
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday
8.4/10 · 27bin okunma
reulle

reulle

, 1000Kitap'a katıldı.