Kaç kez silkeledi güçlü bir el bizi ve bu el Tanrı'nın eliydi? Çok şey görmüşüz gibi çok şey geçmiş başımızdan gibi kaç kez ah dedik AH!
Ah'lar ağacı diktik ve bir bir topladık ah meyvelerini.. Çocuktuk dualar ettik dedik ki; Tanrım bana hiç erimeyen kırmızı bonbon şekeri yolla sonra büyüdük dua ettik dedik ki; olanlar oldu Tanrım bütün bu olanların ağırlığından beni kolla!
Benim en büyük AH! deyişimi sevgili Didem Madak şöyle dökmüş dizesine:
Ayşecik vazoyu kırıyor
Ve 'tamir et bakalım ' diyordu babasına
Yapıştırsam da parçalarını hayatımın
Su sızdırıyordu çatlaklarından..
Peki ah hep hüzün vurgusu muydu hayatımızda, biz sevinmelerin kadınlarıyız hiç küçük şeylerden mutlu olup ah demedik mi?
Sevgili Didem MADAK Ah'lar Ağacı adlı kitabında benim size bahsettiklerimden daha fazlasını yazmış. Kendinizi bulacağınız defalarca hüzünle, küçük tebessümlerle ah diyeceğiniz bir kitaptır okumayan fesleğen kokulu okurlarıma şiddetle öneriyorum.
Demişim 12 Eylül 2016 da. Mutlaka okumalısın