Kitap yorumuna başlamadan önce şunu söylemek isterim ki bir kitapta kendimizi ne kadar çok bulabiliyorsak o kadar çok beğeniyoruz. 9 yıl önce Mevlana ve Şems’in hikayesine duyduğum ilgi Elif Şafak’ın Aşk kitabıyla başladı Sinan Yağmur Aşkın Gözyaşları serisi ile devam etti. Biraz bu ilgiden Konya’da okuma ve yaşama fırsatım oldu. İstanbul’a dönünce bu ilgimi bahsettiğim bir çocuk bir not kağıda “Bab-ı Esrar - Ahmet Ümit” yazmıştı ve bu kitabı okumalısın demişti. Üzerinden nerdeyse 6 yıl geçti ben daha yeni okuyorum. Gözlerim dolu halde kitabı elimden bırakamıyorum. O yüzden sizin de Mevlana’ya Şems’e Konya’ya ilginiz, yakınlığınız varsa eminim çok seveceksiniz.Okurken Konya’ya gitmek Şems’in türbesini, İki denizin buluştuğu yer Merec-el Bahreyn’i görmek isteyeceksiniz.
Kitap içinde çeşitli olay barındırıyor ve hepsini birbirine bağlayan güzel bir son ile tamamlanıyor. En sevdiğim tarafı ise kitaptaki karakter oldu çünkü hepsi gerçeğe yakın, tanıdığımız bildiğimiz türk insanın sıcaklığını, samimiyetini gösteriyor. Kendi kültürümüzünden böyle dolu dolu, akıcı, sürükleyici bir hikaye okumak bana çok keyif verdi.