Bugün edebi yönü zengin ve son zamandaki okumalarımın aksine polisiye bir gerilim kitabıyla geldim
Yılı bir cinayeti çözerek bitirelim mi, ne dersiniz?
Yazar Alain Robbe-Grillet'in yönetmen olmasının da etkisiyle film tadında bir kitap okuyacaksınız.
#silgiler yazarın ilk kitabı ve 10 kitabı daha varmış. Hepsi bu lezzetteyse, şimdiden söyleyeyim okunmalı. Çok kuvvetli bir kaleme sahip.
Kurgu, anlatım ve özellikle betimlemeler muazzam. Ortam, duygular, hareketler bile kitap bittiğinde 'gerçek miydi?' diye düşündürecek cinsten.
Kendinizi hikayenin içinde bulmamanız imkansız.
Tabi dilimize başarılı şekilde çeviren #alptümertekin 'i de tebrik etmeden geçemeyeceğim.
Toplam 256 sayfada, 8 gün içinde işlenen 8 cinayet ve 9. cinayetin ardından gelen 24 saatteki olay örgüsü konu alınıyor. Prof. Dupont cinayetini çözmek için Flaman kasabasına gelen özel ajan Wallas'ın macerasını okuyoruz.
Öyle kendinizden emin okurken gelen sık kullanılmış ters köşeler, okuma boyunca zinde tutuyor ve çok başarılı. Yazarın inanılmaz bir zekası olduğunu düşünüyorum.
Kısaca, öldürme girişiminde bulunulan Prof. Dupont, saldırıdan kurtulur, ancak herkesin onu öldü bilmesini ister. Cinayet için gelen ajan Wallas ile kurgu hareketlenir.
Dedim ya film tadında diye; bu duyguyla Wallas, olay üzerinde çalışırken ona seslenme ihtiyacı duyacaksınız.
Bu kitabı okurken yaşadığım gerilim hissini çoğu kitapta yakalamak zor.
Birk. Arka kapak yazısı ve yazarın başka bir kitabı ile Man Booker ödülüne aday olması okumam için de bir itki oldu diyebilirim.
Kitap; Norveç'e uzak küçük adalardan birinde ailesiyle yaşayan dokuz yaşındaki Mikael'in babasının denizde kaybolması ile değişen yaşamına
