Muhtemelen size bunu söylememe gerek yok çünkü zaten biliyorsunuz ama ona sırılsıklam aşık olmam da sadece bir saat sürdü. Bu tip hikayelerde hep böyle olur değil mi? Ama benim için bir hikaye değildi bu, hayatımdı. Aynı zamanda Charlie Reade'in bahtıydı: Hem yaşı senden büyük hem de dudaklarını asla öpemeyeceğin bir kıza aşık ol. Dudağının olması gereken yerdeki yara izini memnuniyetle öperdim bu arada, abayı nasıl yaktığımı bundan anlayabilirsiniz. Bildiğim bir diğer şeyde dudakları olsun olmasın o benim gibilerin dengi değildi. O kaz besleyen bir kızdan daha fazlasıydı. Çok daha fazlası. Ayrıca güzel kız, ona tutulmuş Romeo'yla bir at aracılığıyla konuşmak zorundayken ne kadar romantik olabilirdin ki?
Benvolio:
Adam sen de, yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını, yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı,
Basın döndü mü öbür yana döndür başını...
..
Romeo:
Hiç kuşkum yok, bu çekilen acılar
İlerde konuştuğumuz tatlı anılar olacak
Şiddetle başlayan hazlar şiddetle son bulurlar, Ölümleri olur zaferleri,
Öpüşürken yok olan ateşle barut gibi.
En tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir,
Aynı tat isteği, iştahı köreltir.
Onun için ölçülü sev ki uzun sürsün sevgin,
Hedefe hızla giden yavaş kadar geç varır.
"Özlerindeki eşsiz güç otların, bitkilerin, bazı taşların Büyüktür inanılmayacak kadar. Yeryüzünde yaşayan en zararlı şey bile Özel bir yarar taşır bu yeryüzüne; En yararlı şey bile yanlış kullanılırsa Yok edip doğru sonuca ulaşır zarara.
Kullanmayı bilmezsen iyi döner kötüye, Kötü de bazen yücelir erdemmiş gibi. Şu minik çiçeğin taze filizlerinde Zehir de var, iyileştiren özlerde: Koklanırsa dinçlik verir her yerine insanın
Tadılırsa öldürür tüm duyuları, durdurur yüreği. İnsanın içinde de otlar olduğu gibi."