Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

F.Ç

F.Ç
@ruhurevan94
12 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Affetmek, unutmak ya da görmezden gelmek değildir. Ancak geçmiş hikayelerimizi hatırlarken onları duygusal yükten arındırmış olmaktır. Yani onları hatırladığımızda artık acı çekmemektir.
Reklam
"Fiziksel olarak doğumumuz birkaç saat sürebilir, fakat psikolojik olarak doğmamız hayat boyu süren bir işlemdir."
"Çamurlu su, doğada kat ettiği yol sayesinde arınır. İnsan da yaşamda önüne çıkanlar sayesinde gelişir, olgunlaşır."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendimize yasakladığımız her duygu, ruhsal ve bedensel olarak bir bedel ödememize neden olur.
Yaralı çocukluktan şifaya giden yolun basamakları şöyledir: idealize etmeyi bırakmak, farkındalık, duyguları yaşamak, suçlamak, kabullenmek, Affetmek ve şifa.
Reklam
Cüneydi Bağdadi sözünde Şöyle buyurmuştur: "Peygamberimizin (salat ve selam üzerine olsun) izinden gitmekten onun sünnetine uyup yoluna bağlı kalmanın dışında kalan her yol hakka kapalıdır."
Ebu Yezid Bestami diyor ki: Kendisine çeşitli kerametler verilmiş olan birini havada uçarken bile görseniz, Allah'ın emir ve yasakları ile ilgili tutumunu Allah'ın koymuş olduğu sınırlara uyup uymadığını ve şeriata bağlı olup olmadığını iyice anlamadıkça kendisine aklanmayınız.
Bir gün Peygamberimize (salat ve selam üzerine olsun) 'Allah hakkında doğru düşünmelerine rağmen dinin hükümlerini uygulamayan bir kavmin durumunu sordular.' Peygamberimiz (Salat ve selam üzerine olsun) bu soruyu soranlara şu cevabı vermiştir: "Sözünü ettiğiniz kavim yalan söylüyo. Çünkü eğer onlar Allah hakkında doğru düşünselerdi, doğru ameller işlerlerdi."
Tasavvufun Yolu ve amacı konusunda Gazâli'ye başvurmak istersek onun İhya-ü Ulumiddin adlı ölümsüz eserinde şöyle dediğini görürüz: "Tarikat, nefse karşı mücadeleyi ön plana almak, kötü sıfatları huyları atmak, diğer her şeyle ilişkiyi keserek gayretin olancası ile Allah'a yönelmektir. Bu dereceye ulaşınca Ulu Allah kulunun kalbine egemen olur ve orayı ilim nurları ile aydınlatmayı kendisi üzerine alır. Kalbin işini Allah kendi üzerine alınca oraya rahmet yağar ve her tarafına Nur doğar, göğüs genişler, kulun önünde melekût âleminin sırları açılır ilahi rahmetin lûtfu sayesinde kalbin üzerine örten perde kalkı verir orada ilâhi sırlarla ilgili gerçekler parıldamaya başlar."
Mutluluk sükunettedir, insanın arzularını sınırlamadıkça nefsin aşırı isteklerinden uzak durulmadıkça da sükûnete kavuşmak mümkün değildir.
Reklam
Risalet-ül Kuşeyriyye adlı ünlü eserde 'şeyh' konusu ile ilgili olarak şöyle deniyor: Müridin bir şeyhin elinde yetiştirilmesi gerekir. Hocası olmayan müridin başarıya ulaşması asla mümkün değildir. Ebu yezid Bestami şöyle diyor "Hocası olmayanın Önderi imamı şeytandır." Aynı konuda Ebu Ali Dekkak da şunları söylüyor: kendi kendine yetişen ağaç yaprak Açabilir ama meyva veremez mürid de tıpkı bunun gibidir yol boyuna her nefes alıp verişinde elinden tutup kendisine rehberlik edecek bir hocadan yoksun kalırsa nefsinin arzularına köle olur ve başarıya ulaşamaz.
Bildirildiğine göre ölüm meleği Azrail Hazreti İbrahim'in Selam üzerine olsun canını almaya geldiği zaman Hz İbrahim ona: Sen hiç dostunu öldüren bir dost gördün mü? dedi Bunun üzerine Ula Allah kendisine şu vahyi gönderdi. Sen hiç sevgilisi ile buluşmak istemeyen bir Aşık gördün mü? bu vahyi alır almaz Hz İbrahim ölüm meleğine: ya Azrail hemen canımı al! dedi bu duyguyu ancak tüm Kalbi ile Allah'ı sevenler duyabilir insan ölümün Allah ile buluşma sebebi olduğunu bilince kalbi bir an önce Allah'a kavuşmak için sabırsızlık içinde olur. Böyle bir kulun Allah'tan başka bir sevgilisi yok ki kalbi ona meyletsin.
"Allah kimi hidayete erdirmek isterse göğsünü İslama açar." (Enam Suresi 125 ) Mealindeki buyruğunda geçen 'Göğsü açma' ifadesinin ne demek olduğu Peygamberimize (salat ve selam üzerine olsun) sorulunca: 'O Allah'ın Kalbe akıtmış olduğu bir nurdur.' buyurmuştur. Yine kendisine bu 'Nurun alameti nedir?' diye sorulunca bu soruya "Aldatıcı dünya yurdundan uzaklaşıp ebedilik Yurdu olan Ahirete yönelmektir.' Şeklinde cevap vermiştir. Aynı Nur ile ilgili olarak yine Peygamberimiz (Salat ve Selam üzerine olsun) Şöyle buyurmuştur: "Ulu Allah tüm varlıkları karanlık içinde yarattı. Fakat daha sonra kendi nurundan üzerlerine saçtı.
"Ya Rabbi, faziletin sayesinde beni akılların taşkınlıkları ile fikirlerin fitnesinden koru." İsmail Sabri
İnsan aklı Esef uyandırıcı bir senteze sahiptir. Çünkü Duyu organlarımızın idrak edemediği meseleleri araştırmaya o kadar düşkün olduğu halde bizzat kendi yapısı ile ilgili muammaları çözememektedir. Feylesof İ. Kant
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.