Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Prof. Dr. Mehmet Görmez bir sohbetinde şöyle ifade ediyor durumumuzu: “Yeni bir uygarlık doğdu. Sanal uygarlık. Bu uygarlık bütün katılımcılarını pasif birer seyirciye dönüştürüyor. Bu uygarlığın en büyük hareket noktası akıl değil gözdür. En büyük eylemi düşünmek değil bakmaktır. Müşahede etmek değil seyretmektir. Göz bu uygarlıkta bir nazar aracı değil bir arzu, istek, şehvet aracına dönüşüyor. Bu da beraberinde bencilliği, duyarsızlığı, doyumsuzluğu getiriyor. Şiddeti doğuruyor. Bu sanal ekran uygarlığında insan hem kendisiyle hem âlemle ilişkisini hakikat üzerine değil, suret ve görüntü üzerinden kuruyor. Bu uygarlık insan hayatında görsel idraki egemen kılıyor. Görsel idrakin egemenliği, aklın idrakini zayıflatıyor. Kalbin idrakini bir çeşit ölümle karşı karşıya bırakıyor. İnsan idrak sahibi bir varlıktır. İdrak hem mantık hem felsefe hem psikolojinin kavramıdır. İnsan kendisi dâhil dışarıdaki âlemi aklıyla ve kalbiyle idrak eder. İnsandan istenen külli bir idrakle hareket etmesidir. Aklı ve kalbiyle. Yalnız duyu organlarıyla değil. İnsan ancak böyle bir idrakle iman edebilir. Ancak böyle külli bir idrakle madde ve manayı, fizik ve metafiziği,mülk ve melekût âlemini birlikte kavrayabilir.”
Reklam
1-) Farkındalığımız artınca, yani basiretimiz açılınca değişiriz. 2-) Düşüncelerimiz değişince değişiriz. 3-) Bilgimiz ve ilmimiz arttıkça değişiriz.
İnsanın ilginç bir özelliği vardır. İnsan geçmişe yeniden bakıp geçmişe olumlu anlamlar yüklerse, o zamanki yaşadığı duyguların ağırlığı kaybolur. Çünkü yapılan araştırmalar, insan zihninin bu şekilde yeniden programlandığını ortaya koymuştur. Anılarını düşünürken de eğer, dil ve kalbi ile: "Elhamdülillah" demeyi başarırsa, zihni bu anıları şükredilecek bir olay olarak yeniden kabullenip işlemeye başlar. Böylece duygusal yükünü azaltarak, iyi bir anıymış gibi kabul eder. Nitekim sürekli şükür halinde olan; şükretmeyi ve hamd etmeyi alışkanlık haline getirmiş kişiler, eski olumsuz duygularından çok çabuk arınan kişilerdir. Eğer bir insan sürek- li şükretmeyi ve her halinden razı olmayı alışkanlık haline getirirse, geçmişinde ne yaşamışsa yaşasın, hiçbir şey onun için yük olmaz. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'ın, şükreden kul olma çabasında buna benzer bir derinlik vardır. Nitekim şükür; geçmişi tedavi eder, gelecek günlerin hayrını artırır, şimdiki zamanın da bol ve istifadeli olmasını sağlar.
Neden bana 'Namaz kıl' demek yerine benimle kılmayı hiç denemedin? Yahut Yalan söyleme' demek yerine 'Yalan söyleyecek ka dar zor durumda kaldığın bir derdin mi var?' diye gelip beni dinlemedin??
Çünkü Allah her insanın kalbine, kendi varlığını hatırlatan bir vaazcı yerleştirmiştir bu sayede herkes, kendisini kolayca muhasebe ederek, doğru ve yanlışlar konusunda isabetli kararlar almayı başarabilir.
Reklam
çocuklarımız iyi birer öğrenciler, bizler de onlara layık bir öğretmen olmak istiyoruz.
Sayfa 27 - Beka YayınlarıKitabı okudu
Çocuklarımızla aramız iyi olsun. Çünkü Rahmana itaate çağırmak, ancak rahmetle olur...
Sayfa 145Kitabı okudu
Unut Rumeysa,
"Unut Zezé, bir faydası yok. Yavaş yavaş unutacak, unutacaksın, ileride hatırladığında her şey o kadar uzak gelecek ki acı duymayacaksın."
Sayfa 33
Nasıl ki uçsuz bıçaksız ormanlar çekirdekten filizlenirse, devasa hayatlar da düşüncelerden filizlenir...
Sayfa 207Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.