Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Okuyan bir kul

Sabitlenmiş gönderi
Biri şikâyet üretir, öbürü çare. Biri yük olur, öbürü yük taşır. İç dünyalarda düğümlenir bütün iş. Afâkî âlemden kopup gelen her mâlûmat, her olay, her key- fiyet, bizim ruh dünyamızı, zihniyet dünyamızı, gönül iklimi- mizi nasıl ve neye göre biçimlendirip işlettiğimize göre dönüşür, değişir.
Reklam
"Fakihler, zahidler ve abidlerle beraber bulundum. Aklım erdi ereli Muhammed b. İsmail gibisini görmedim. Buhârî, kendi kişiliği ile sahâbe arasında yaşamış olsaydı bir ayet gibi olurdu." Kuteybe b. Saîd (öl. 240/855)
Meşhûr kâideye göre çeşitli maddelerden mürekkep olan cisimler bilindiği üzere birçok unsurlardan meydana gelmiştir. Meydana geldiği unsurlardan ateşin ağır bastığı cisimler -cinlerde olduğu gibi- nârî'dir. Unsurlarından havanın ağır bastığı nesneler ise -kuşlarda olduğu gibi- havâî'dir. Yine yapısında suyun baskın geldiği cisimler -balıklarda olduğu gibi- mâî'dir. Yapı taşlarında toprağın ağır bastığı -insanlar ve yeryüzünde yaşayan diğer hayvanlar gibi- canlılar ise türabî'dir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Başka çocukların bir aydaki büyümelerini o bir günde büyüyor, başka çocukların bir yıldaki büyümelerini o bir ayda büyüyordu!132 Peygamberimiz Aleyhisselam; daha iki aylık iken, her tarafa yuvarlan-maya çalışıyordu. Üç aylık olunca, ayağa kalkıp day duruyordu! Dört aylık olunca, duvara tutunup yürüyordu! Beş aylık olunca, bir yere tutunmadan yürüyebiliyordu! Altı ayı tamamlayınca, yürümeyi hızlandırmıştı. Yedi aylık iken konuşuyor, her tarafa gidip geliyordu. Sekiz aylık iken konuşuyor, konuşulanı anlıyordu. Dokuz aylık iken, açık ve düzgün konuşmaya başlamıştı. On aylık iken, çocuklarla ok atıyordu!
Peygamberimiz Aleyhisselam: “Benim birtakım isimlerim vardır: Ben Muhammed’im! Ben Ahmed’im! Ben Mâhî’yim ki, Yüce Allah, küfrü benimle yok edecektir! Ben Hâşır’ım ki, insanlar, Kıyamet günü benim izimce haşr olunacak-lardır! Ben Âkıb’ım ki, benden sonra peygamber yoktur!” “Ben rahmet peygamberiyim!” “Ben savaşlar peygamberiyim!” buyurmuşlardır. Peygamberimiz Aleyhisselam, Kur’ân-ı Kerîm’de dört kere Muhammed ismi ile, bir kere de Ahmed ismi ile anılır. Muhammed: Övülmeye layık hasletleri çok olan, Ahmed ise: En çok övülen veya en çok hamd ve şükür eden, ya da, bu hasletlerle anılan zât mânâlarına gelir.
Reklam
Okuyan bir kul
@_okuyan_bir_kul·Bir kitabı okumaya başladı
İslam Tarihi 1
İslam Tarihi 1M. Asım Köksal
9.9/10 · 82 okunma
2024 OKUMA HEDEFİ
5/50 kitap - %10 tamamlandı
5 kitap okudu
50 kitap
1.271 sayfa
0 inceleme
54 alıntı
5 günde 1 kitap okumalı.
180 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Sirkadiyen Beslenme
Sirkadiyen BeslenmeAyşegül Çoruhlu
8.7/10 · 540 okunma
Demek ki gece atıştırmanıza sebep olan bir suçlu da elektroniklerdir. Çünkü sistemin kapanmasını sağlayan malatonini engellerler. Mavi ışığa bir saat maruz kalma malatonini % 60 azaltır. Malatoninin az almış olmasının yani uyku verimliliğinin az alması­nın kilo sorunlarıyla, psikiyatrik durumlarla, kanserle ilişkisi gösteril­miştir.
Gece kullandığınız elek t ronikler gerçek bir kronik hücresel stres kaynağıdır. Çünkü kor t izol salınımına sebep olur1ar. Işıkları mala­ tonin salınımını engeller. Olması gereken zamanda melatonin yoksa kor t izol kafayı çıkarır. Kor t izolün varlığı zaten hemen yeme davranışını değiştirir. Kor t izol kan şekerini yükseltmek ister. Daha çok yemenizi sağlar, tokluk hissinizin kaybolmasına sebep olur. "Kor t izon tedavisi aldı­ ğım için kilo aldım" diyen tanıdıklarınız vardır. Sonuçta mum ışığı ve şömine ışığı dışında ideal bir ışık düşüne­ miyorum. Elektroniklerinki ise mavi ışıktır.
Reklam
Akşam tüketilen kahve uyku veriminin düşmesine, uykuya geçi­ şin gecikmesine, metatoninin az almasına sebep olur. Demek ki kahve de bir sirkadiyen iç saat bozucudur!
iki şey sirkadiyen ritmi bozar: gece yemek yemek ve gece elek t ronik aletlerle temasta olmak. Bunları yaptığımazda tamir saati şaşar, hormon ritmi bozulur ve zamana daha hızlı yenilirizi
Beynin lenfatik sistemi beynin içindeki metabolizma ar t ıklarını gece boyunca detoks eder. Daha temiz bir beyin için uyuyoruz. Uyku immün sistemi güçlendirir. Tümörlerle savaşmayı, enfeksi­ yona direnmeyi ar t ırır. Uyku şeker, insülin, leptin metabolizmasını dengeler. Uykusuzluk kilo aldırır. Sağırsak mikr o biyotamız da gece farklı bir dengeleme içinde olur. Sağlıklı bağırsak mikrobiyotası için de doğru saatlerde iyi bir gece uykusu şar t tır. Vücudumuzdaki tüm iyi bakteriler de bu sirka­ diyen ritme uyar. Gündüz ak t if olan bakterilerle gece aktif olanlar farklıdır. Istenmeyen bakteri ve virüslerin yok edildiği zamanlar da yine gece, immün sistemin aktif olduğu zamanlardır. Uykusuzluğun ya da geç yatmanın bağışıkiiğı düşürdüğünü, jetlag'lerden sonra grip olmanın kolayiaştığını biliriz. Nezle, grip olduğumuzda kolumuzu kaldıramayacak halde, yorgun oluruz. Bağışıklık böyle zamanlarda kendini uyku meduna geçirerek gücünü ar t ırmak ister. Uzanıp yatmak isteriz. Beden bizden bunu ister. Uyku en büyük bağışıklık savunmasıdır. Doğal melatonin en güçlü antioksidandır. Bir gecelik bile olsa kötü ve yetersiz uyku tıpkı kötü bir yemek gibi insana zarar verir. Belki yemekten daha fazla zarar verir. Uykusuzsunuz diye strese girmeyin, zaten uykusuzluk biyolojik stres sebebidir.
Biz gecenin karanlığının avantajını ful l kapasite kullanabilmek için uyuyoruz. Karanlıkta, gecede büyük menfaat var. Uyku bir zaman kaybı değil, bir kar. Öncelikle beynimizi resetlemek için uyuyoruz. Öğrenme, hafıza, doğru karar alma, doğru seçim yapma kapasitemizi er t esi güne yükseltebilmak için uyuyoruz. Psikolojik sağhğımız için uyuyoruz. Uyku beynimizdeki duygusal beyin yolaklarını kalibre eder. Ertesi gün sosyal hayatımızda ve his­ lerimizde doğru ratayı bulalım diye uyuyoruz.
Bağırsaktaki tek katlı hücrecikler beş günde bir yenilenirler, kısa ömürtüdürler. Nasıl yenilenirter? Villus denen çıkıntıların diplerinde, girinti kısımlarında bağırsak kök hücreleri bekler, uçlar hasartanınca onlar tamir için yeni yerterini alırlar. Ancak yaşla ve ar t an kötü bes­ lenmenin etkisiyle kök hücre kapasitesi de giderek az alır. Bir nokta­ dan sonra bağırsak ar t ık hasartı hücrelerle iş yapama z halde yarım yamalak çalışır. Defalarca bahsettiğimiz sızdıran bağırsağın bir sebebi de budur. Yapılan laboratuvar çalışmalarında 24 saat beslenmeyen aç bırakılan bağırsak kök hücrelerinin metabolizmalarının değiştiği görülmüştür. Kök hOcr e ler i nin daha çok glikoz kullandığı bilinir. Yani gli­ koz yakarlar. Ancak uzun açlık t a metabolik şift yapıp yağ yak­ maya geçerler. Bu durum onlann iş yapma kapasitesini artırir ve bağırsağı tamir etme kapasiteleri iki katına çıkar
1.331 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.