Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Akşam ezanı vakittir evladım. Saatin kaç olduğu mühim değil, akşam ezanı çocuğun eve dönme, babanın işten gelme, annenin sofra kurma vaktidir. Akşam ezanı aile olma vaktidir; sokağı eşikte bırakıp, dünyanın tozunu kapıya silkeleyip haneyi yuva yapma vaktidir.
Sayfa 11
"Namaz belki bir hayranlık sebebidir ama asla hayret sebebi değildir. Çünkü çocuğun namaz kılması hayret edilecek bir şey değildir. Çünkü namaz ne toplumu ne de anne-babayı razı etme eylemidir. İnancını kaybetmemiş bireyin kendi yaratıcısına karşı en asli görevidir."
Sayfa 149
Reklam
Badem ağacı Sende çiçek açtı Bende sessizlik Rümeysa Kocaman
Ben nefsimi eğitmezsem, nefsim beni eğitir.
Sayfa 172 - Kitap At Yayınları, SencerKitabı okudu
Tertemiz dimağları kirleten kim? Suçlu kim?..
Benim kızım feminist ikon Frida Kahlo ile büyüdü. Edeb timsali Hz. Rümeysa binti Milhan ile değil! Ben oğlumu iffet kahramanı Safvan bin Muattal (radıyallahu anh) ile uyutmadım. Nuri Alço ile pislendi onun dimağı. Suçlu mu? Evet, benim.
Reklam
On yaşında bir çocuğun namazını tam ve düzenli kılması, yadırganacak bir şey değildir. Namaz, belki bir hayranlık sebebidir, ama asla hayret sebebi değildir. Çünkü çocuğun namaz kılması, hayret edilecek bir şey değildir.
Sayfa 149Kitabı okudu
İmam Gazali; çocuğa, kınayıcı sözlerin çok sık söylendiği takdirde, çocuğun bu sözleri dinlemeye alışarak, kötü davranışlara yönelmeye cesaretleneceğini, sözün kalbine tesirsiz kalacağını belirtir.
Sayfa 170 - Beka YayınlarıKitabı okudu
Hepimizin hayatının bir parçası olan teknolojik cihazlar ne yazık ki faydası kadar zarar da veriyor hayatımıza. Zararın en mühim kısmıysa normalleştirdiğimiz anormal tavırlarımız ne yazık ki.
Hz. Peygamber devri. Ebu Talha henüz Müslüman olmamış idi. Ümmü Süleym(Rumeysa)'e evlenme teklifinde bulundu. Ümmü Süleym ona şu cevabı verdi: - Doğrusu ben de sana hevesliyim. Senin gibisi kaçırılmaz. Lâkin sen kâfir bir adamsın, bense Müslüman bir kadınım, seninle evlenmem doğru olmaz. Bunun üzerine aralarında şöyle bir konuşma cereyan etti. Ebu Talha: Sana ne oldu: Rumeysa? Ne olmuş bana? - Sarı ve kırmızıdan ne haber? Ben altın ve gümüş aramıyorum. Sen bir adamsın ki işitmeyen, görmeyen, sana hiç faydası dokunmayan şeylere tapıyorsun. Falanların siyah kölesinin dağdan sürükleyip getirdiği yerden biten bir odun parçasına tapmaktan hiç sıkılmıyor musun? Eğer sen Müslüman olursan, işte o benim mehrim olsun, evlenelim, başka bir şey talep etmeyeceğim! Bana Müslümanlığı kim telkin eder Rumeysa? - Resûlullah (s.a.) telkin eder, ona git. Ebû Talha Hz. Peygamber'in bulunduğu yere doğru ilerlemeye başladı. Resûlullah, ashabı ile oturuyorken; "Ebu Talha, Islam'ın aydınlığı iki gözü arasında parlayarak geliyor" buyurdu. Ebû Talha Hz. Peygamber'in huzurunda iman etti ve Rumeysa'nın söylediklerini haber verdi. Hz. Peygamber Rumeysa'nın şartı üzerine nikâhlarını kıydı. Resûlullah Rumeysa için şöyle buyurmuştur: "Gördüm ki cennete girmişim, önümde bir ayak sesi. Bir de baktım ki Rumeysa".
Reklam
“Gördüm ki cennete girmişim, önümde bir ayak sesi. Bir de baktım ki Rumeysa”
Sayfa 104Kitabı okudu
Şunu muhakkak hatırlatmalıyız kendimize; hayatta hiçbir değere tutunmadan, yalnız kendi nefsimiz için yaşayarak doyumsuzluğa ve bencilliğe yaklaşmak bizi insan kılmıyor. Yalana ortak olmak, kafamıza estiği gibi konuşmak, her geçen gün artan bir öfkeyle sağa sola laf saymak da içimizi rahatlatmıyor. Aksine öfkemiz katlanıp büyüyor, insani değerlerimizse yok olmaya yüz tutmuş. Bu kavga bizim hiçbir şeyimiz olmaz. Oturduğumuz yerden ahkâm kesmekle de duyar kazanılmaz. Bazen susmak konuşmaktan iyidir. Çoğu zaman susmak, konuşmaktan çok daha iyidir.
Gençliğin ilacı...
Savrulmuş tohum tanelerinin, hâkimiyeti kaybolmuş gençliğin, günahlara "Hayır" demeyi defterinden silmiş neslin, en büyük ilacıdır namaz.
Beka YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.