Oturup ağlayayım mı yani? Senden ayrı, ağlanmaz da! He mi vallah, he mi billah bu böyle. Sensiz "To be or not to be" bile olmaz, düşünülemez! Nefes alınır sanılır ama nefes değildir. Sensiz ancak bu kafa taşa çarpılır.
Ve sevgilim, sana gelince:
Eğer bir gün uğrarsan sol göğsümün altındaki kente,
Hüzünlü bir sesle;
"Buralar bir zamanlar hep benimdi" diyeceksin kendine...
Oğuz Atay
Gitmeyecekmiş gibi neyi seversen, sevdiğin şeyin gidesi gelir hemen. Kırk yıl kalası olanı bile Allah'tan öne koyduğun an gidesi gelir. Öyledir işte bu dünyanın kuralı. Kalanları sen sevmezsin, sevdiklerin de gider zaten. Gittikleri yerde kalırlar mı? Allah'tan çok sevilenler hep giderler, hiçbir yerde hiç kalmadan giderler işte. Hem gelmek bir anlamda da " vakti gelince gidicem bak, ona göre sev beni" demek değil midir?
H.A.Ö
Böyle kitaplara pek merakım yoktur aslında. Çoğunlukla kafa karıştırıcı oluyorlar. Ordan oraya atlayıp duran bir serüvende debeleniyosunuz sizde. Bu türde okuduklarım arasında ilklere girebilir mi bilmiyorum ama beğenmedim de diyemem.