Vaaay gidiii :)
Kimyasal işlemlerin her birinin psikolojik paralelleri bulunur. Örneğin kalsinasyon, hem nemden tamamen kurtulmak hem de muhtemel bir kimyasal değişimi gerçekleştirebilmek üzere bir maddenin ısıtılmasını anlatan bir kimyasal yöntemdir; psikolojik açıdan ise 'suya-doymuș, bilinçdışı komplekslerin tamamen kuruması ile ilgilidir. Bir maddeyi çözelti haline getirmek, kimyasal olarak eritmek, bilinçli bir içeriğin bilinçdışında çözülmesini mümkün kılan psikolojik sürece benzer. Bunun karşıtı olan süreç yani pıhtılaşma ise kimyasal olarak bir maddenin çözelti içinde tortulaşması gibidir ve psikolojik açıdan bilinçdışı bir matristen yeni bir fikirler kompleksinin grubunun oluşmasına benzer. İyi bilinen simyevi özdeyiş «çöz ve pıhtılaștır", zihne ait katı bir içeriğin', örneğin çözülemeyecek gibi görünen bir çatışmanın, aslında çözülebileceğini ancak onun yerini kendisinin de çözülmesi gereken başka bir 'içeriğin' aldığını ileri sürer.
Sayfa 151Kitabı okudu
Gerçek hayattaki eşinize benzemeyen bir kadını veya adamı rüyanızda eşiniz olarak gördüğünüzde bu, onların içsel eşiniz yani içsel anlamda her zaman evli olduğunuz ... anima ve animus figürleri oldukları anlamına gelir.
Sayfa 135 - Marie-Louise von FranzKitabı okudu
Reklam
'Spiritus contra spiritum.'
Jung, kimyasal maddelerin derin psişik seviyelere tesir ettiğini, iç dünyanın sınırlarını bulanıklaştırdığını, kimyasal maddelerin etkisiyle bölünmelerin ortadan kalktığını, parçalanmış dünyaların birleştiğini biliyordu. Sarhoşlukla gelen bütünlük hissi çok güçlü ve numinoz bir güce sahiptir; ayılınca kaybolur ve böylece kolayca vazgeçilemeyecek olan bir deneyimi tekrar etme arayışı başlar. Junga göre alkolizmin ardında bütünlük hissine duyulan susuzluk yatar.
Sayfa 132Kitabı okudu
Egonun yapısını veya hayatın çeşitli faaliyet alanlarındaki hareketini gösteren bir başka imge de otomobil veya diğer seyahat araçlarıdır. Yürümek ile otomobile binmek arasındaki fark, kendi arabamız ile bir otobüsün kolektif tabiatı arasındaki sembolik fark kadar önemlidir. Otomobil ve otobüslerin aksine tren sabit bir hat üzerinde ilerlediği ve istek doğrultusunda hareket ettirilemediği için kompulsif veya alışkanlığa bağlı faaliyetlerle ilişkilendirilir.
Sayfa 128Kitabı okudu
Evler rüyalarda ekseriya psişe imgesi olarak görünürler? Rüyadaki bir evde çoğunlukla, hastanın potansiyel ego yapısının gizli veya keşfedilmemiş alanlarını gösteren ve bilinmeyen odalar bulunur. Evin farklı bölümleri sembolik önem taşıyabilir: Kiler, catı katı, çatı, balkonlar...
Sayfa 127Kitabı okudu
Animasının yeni bir gelişim aşamasında idealize kadın hislerini artık eskisi kadar etrafındaki gerçek kadınlara yansıtmayan bir adam rüyasında, çok kısa bir an için, koridordan bahçeye doğru giden ve gülerek şarkı söyleyen hayaletimsi bir kadın görmüştü. Bu, animanın adamın yansıtmalarından ayrılabilir olduğunu göstermiş ve bir anlamda da geçmişle bağlantılı (hayaletimsi) olarak resmetmişti.
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Anima veya animus yansıtmalarını geri cekme sürecinde ego genişler ve bilinç kapasitesi artar. Bir kişiye, örneğin sevilen birine, yapılan yansıtmayı geri çekememek küskün ve sığ bir ilişkiye yol açabilir; eskiden sevilen birey beklentileri karşılamamıştır, yansıtmanın vaat ettiği kişi olmadığı anlaşılır. Yansıtma geri çekilir ve içeriği yansıtan egonun öznel dünyasının bir parçası haline getirilirse, daha evvel büyük ölçüde yansıtmanın perspektifinden görülen kişiyle iyi bir ilişki sürdürme ihtimali söz konusu olabilir.
Sayfa 115Kitabı okudu
Rüyalarda personanın farklı yönleri genellikle (giyilip çıkarılabilen) giysilerle ve rollerle (örneğin bir tiyatro oyununda rol almak) gösterilir. Personayla özdeşleşme, oynayacak bir rol kalmadığında egonun kendisini boş ve ölü hissetmesine neden olabilir.
Sayfa 111Kitabı okudu
Jung; "Erkek ve kadınların hem kendi cinslerinden hem de karşı cinsten bir kişi tarafından analiz edilmelerinin gerekli olduğunu zira bir erkeğin başka bir erkekle animayı tam olarak konstele edemeyeceğini aynı şeyin bir kadın açısından da animus için geçerli olduğunu" söyledi.
Sayfa 103Kitabı okudu
'Teleoloji'
Jung'un en önemli metodolojik yaklaşımlarından biri olarak kabul edilir. Jung, psikolojik fenomenleri sadece patolojik anlamlarıyla anlayıp değerlendirmemiştir. Her türlü psikolojik faaliyetin 'teleolojik' bir işlevi olduğunu yani kişinin gelişiminin amaç ve hedefine işaret ettiğini kabul etmiştir.
460 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.