Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
200 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
1 DAKİKA DİNLER MİSİNİZ?
Erich Fromm
Erich Fromm
‘a göre dinlemek “ Şiiri anlamak gibi bir sanattır” Yazarın seminerlerinden, derslerinden ve röportajlarından kesitlere yer verilen kitap kendi ekolünü de oluşturduğu psikanaliz üzerine notlar içermektedir. Yazarımız
Sigmund Freud
Sigmund Freud
‘un yolunda ilerlediğini kabul etmekte lakin bu yolu çok sert dille eleştirmektedir. Vaka üzerinden rüya yorumları kitaba ayrı bir hava katmıştır. Ayrıca kitabın adını sona doğru anlıyorsunuz çünkü yazar psikanalizi bir terapi değil dinleme sanatı olarak görmektedir. Yazar burada dinlemeye ait esas olanları anlatmaktadır. Her sanat dalının kendine has kuralları ve kaideleri vardır. Bir sanatla iç içe olmanın en temel yeganesi ise onu dinlemektir. Bu dinleme anında kişinin zihni kaygılardan uzak olmalıdır. Bilinç odaklı şekilde dinlemeye meyilli olmalıdır. Seçtiğiniz sözcüklerin karşı tarafa tesir edecek kadar güçlü ve somut olmasını söylemektedir. Empati yetisi ile kuralı ise esas alanımızdır. Eğer empati kurarak dinlersek anlayabiliriz ve Eric Fromm burada anlamak ve sevmeyi birbirine eş değer kılar. Birisini anlarsan seviyorsun demektir. Buradaki sevmek “ erotik” anlamda değildir ona ulaşma, ve kendini kaybetme korkunu yenmek demektir. “ Anlamak ve sevmek birbirinden ayrılamaz” eğer ayrılırsa ussal bir süreç olur. Kısaca ussal süreç anlamaya giden yolun kapalı olması demektir. Bazı çocukların öz saygılarını, duyarlılıklarını onurlarını incitiyor. Diğerlerinin sopa ile yaptıklarını kelimeler ile yapıyorlar. Herkese sağlıklı birer kuşkucu olmayı önermektedir. Eleştirel düşünce hobi değil bir yetenektir. İyi bir dinleyici olarak kitaba bayıldım. Okumak isteyen herkese öneriyorum. İyi okumalar
Dinleme Sanatı
Dinleme SanatıErich Fromm · Say Yayınları · 2018348 okunma
Gizli rüya düşüncelerini ortaya çıkarmak suretiyle rüyaların uyanıklık yaşamının dürtü ve ilgilerini devam ettirdiğini ortaya çıkarmış bulunuyoruz; çünkü rüyalar yalnızca bizim için önem taşıyan ve ilgimizi çeken konularla meşgul olurlar.
Reklam
Baştan beri bilinçdışıyla gönüllü karşılaşmamı benim yönettiğim ve sonucunu merakla beklediğim bir deney olarak almıştım. Bugün onun ‘bana’ uygulanan bir deney olduğunu söyleyebilirim.
Rüyalar;
Kendimizde varlığından șüphelendiğimiz ama tam mânâsıyla bilincinde olmadığımız şeyleri bilen bilge ve tarafsız bir arkadaşa sahip olmaya benzer.
Sayfa 167Kitabı okudu
Kapıların ısrarla çalındığı rüyalar, rüyayı gören kişinin hayatında 'dışarıda brakılmış' olan ve (o sırada kişi ne olduklarını bilmese de) işitilmek icin ısrar eden içerikleri sembolize ediyor olabilir.
Sayfa 166Kitabı okudu
Egonun doğal eğilimi kendisini psişenin merkezi olarak görmektir fakat aslında sadece pek çok arketipsel olasılık içinden özel bir yapıya bürünmüş olan zahiri bilinç dünyasının merkezidir. Ego, bir ülkede yönetimi devralabilecek olan tek hükümdara benzer ama kendi topraklarında olan biten her seyi kontrol edemediği gibi olanların ve olabileceklerin tamamının bilincinde de değildir.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Güzelim Rüyalar... :)
Rüyalar tüm psikolojik faaliyetler açısından telafi edicidir. Olağan yaşamda bireyleşme sürecini dengelerler; psikozda istikrarlı bir ego yaratmaya çalışırlar; nevrozda egoyu, nevrotik sapmalardan ve çıkmazlardan bireyleşmenin kanalına getirirler.
Sayfa 157Kitabı okudu
Nevrozun en akla yatan tanımı şudur: Psişe tek bir bütün olarak değil, iç savaş halindeki bir ülke gibi kendi aleyhine çalışır. Nadiren kendimizle 'bir' olduğumuz için hepimizin bir dereceye kadar nevrotik olduğu söylenebilir. Sadece ego ve gölge gibi psişenin farklı bölümlerinin varlığı bile bunların her zaman birbiriyle uyum içinde çalışmayacaklarının göstergesidir.
Sayfa 157Kitabı okudu
Vaaay gidiii :)
Kimyasal işlemlerin her birinin psikolojik paralelleri bulunur. Örneğin kalsinasyon, hem nemden tamamen kurtulmak hem de muhtemel bir kimyasal değişimi gerçekleştirebilmek üzere bir maddenin ısıtılmasını anlatan bir kimyasal yöntemdir; psikolojik açıdan ise 'suya-doymuș, bilinçdışı komplekslerin tamamen kuruması ile ilgilidir. Bir maddeyi çözelti haline getirmek, kimyasal olarak eritmek, bilinçli bir içeriğin bilinçdışında çözülmesini mümkün kılan psikolojik sürece benzer. Bunun karşıtı olan süreç yani pıhtılaşma ise kimyasal olarak bir maddenin çözelti içinde tortulaşması gibidir ve psikolojik açıdan bilinçdışı bir matristen yeni bir fikirler kompleksinin grubunun oluşmasına benzer. İyi bilinen simyevi özdeyiş «çöz ve pıhtılaștır", zihne ait katı bir içeriğin', örneğin çözülemeyecek gibi görünen bir çatışmanın, aslında çözülebileceğini ancak onun yerini kendisinin de çözülmesi gereken başka bir 'içeriğin' aldığını ileri sürer.
Sayfa 151Kitabı okudu
Gerçek hayattaki eşinize benzemeyen bir kadını veya adamı rüyanızda eşiniz olarak gördüğünüzde bu, onların içsel eşiniz yani içsel anlamda her zaman evli olduğunuz ... anima ve animus figürleri oldukları anlamına gelir.
Sayfa 135 - Marie-Louise von FranzKitabı okudu
458 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.