Matematik yalan söylemez.
a=1 b=2 c=3 ç=4 d=5 e=6 f=7 g=8 ğ=9 h=10
ı=11 i= 12 j=13 k=14 l=15 m=16 n=17 o=18
ö=19 p=20 r=21 s=22 ş=23 t=24 u=25 ü=26 v=27 y=28 z=29
Zeka ile basari = %50
Çalışmak ile başarı = %85
Deneyim ile başarı = %90
Yalakalık ile başarı = %100
Torpil ile başarı = %110
O...
Alfabeyi say dedi..?
Olur sayayım dedim:
A, B, C, Ç, D, E, F, G, Ğ, H, I, İ, J,
K, L, M, N, Ö, P, R, S, Ş, T, U, Ü, V, Y, Z.
"O" nerede dedi..?
"O" nun nerede olduğunu söyledim
bende.
"O" hiç gelmedi ki dedim.
"O" yoktu ki dedim.
"O" benim olmadı ki dedim.
"O" beni sevmedi ki dedim.
"O" kimin alfabesinde bilmiyorum dedim.
"O" benim alfabemde hiç olmadı ki dedim...
Alfabeyi say dedi..?
Olur sayayım dedim:
A, B, C, Ç, D, E, F, G, Ğ, H, I, İ, J,
K, L, M, N, Ö, P, R, S, Ş, T, U, Ü, V, Y, Z.
"O" nerede dedi..?
"O" nun nerede olduğunu söyledim
bende.
"O" hiç gelmedi ki dedim
"O" yoktu ki dedim
"O" benim olmadı ki dedim
"O" beni sevmedi ki dedim
"O" kimin alfabesinde bilmiyorum dedim
"O" benim alfabemde hiç olmadı ki dedim...
İnsan, önceleri şefkatli ellerde uyutulmanın huzuruna ererken; artık bu büyüyü güvenle tekrarlayacağı ve eski huzurunu rahatça hissedebileceği bir kucağın kalmadığını fark ettiğinde, bu kez geçmişini taklit ederek kendini teslim eder y a ş a m d e n i l e n k e l e p i r o y u n u n o s a h t e c i l i k s a h n e s i n e!
Emîrü’l-Mü’minîn İmâm Ali aleyhi’s-selâm, Selmân ve Ebû Zer hazretlerine şöyle buyurdu: “Ey Selmân, ey Cündeb! Velâyetimizi dosdoğru ikâme etmek zorun zorudur. Onu, ancak kalbi îmânla sınanmış bir mü’min taşıyabilir. Kalbi îmânla sınanmış olan bir mü’mine bizim emrimizden bir şey ona vardığında Yüce Allah, o mü’minin kalbini bunu kabûl etmesi için
Hakk’a Yalvar Seherlerde…
Uyan gafletten ey naîm, Hakk’a yalvar seherlerde...
Döküp acı yaşı dâim, Hakk’a yalvar seherlerde…
(Şu gelgeç dünyanın geçici zevklerine dadanan aldırmaz vurdumduymazlıkla uyuyan, artık uyan aç gözünü de, seherlerde Hakk Teâlâ’ya yalvar.
Acı pişmanlık gözyaşlarını akıt da, seherlerde Hakk Teâlâ’ya yalvar...)
Kapusunda durup her bâr, Yüzün
Nihayet aldanış mevsimi geldiğinde
Hele ki o çetin rüzgâr bütüncül cüretiyle
Gürültüyü yırtıp geçtiğinde
Y A L N I Z L I Ğ I D E R İ N L E Ş E C E K T İ R G Ö Z L E R İ U F K A T A K I L A N I N!