_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan
_Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri
_Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız
_Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran
_Yılan
*************************************************
Odasını toplamaya gücü olmayan insanın zihnini toplamaya hiç taakati olmaz. Her şeyi bir kenara atar ve yorganı üzerine çeker. Zifiri karanlığa karışır.
.
Zamanın birinde zalim bir kral yaşarmış. Bir akşam demirciyi huzuruna çağırtmış şöyle emir buyurmuş;
- "Yarına kadar 1000 tane çivi yapmazsan şafakta asılacaksın."
Bir günde 1000 çivinin yapılamayacağını bilen demirci hiçbir endişe duymadan dükkanına dönmüş.
Sakince çivi yapmaya başlamış.
Sabah ola hayrola
Yakınları ağlayıp sızlarken o çalışmaya devam etmiş.
Kaygısızlığını hatırlatanlara da;
- "Sabah ola hayrola, gün doğmadan neler doğar!"
Şafak sökmeye yakın saraydan bir adam koşarak demirci dükkanına gelmiş.
Adamı gören demircinin yakınları daha fazla ağlamaya başlamışlar.
Saraydan gelen adam beti benzi atmış bir şekilde aceleyle herkesi susturmuş, ve demirciye şöyle demiş;
- "Ne kadar çivi yaptıysan hemen ver, demiş. Kral öldü, tabutuna çakacağız..."
4x4 aracın içinde doluşmuş gidiyoruz. Daha çok askeri bir aracı andırıyordu. Keza giyimlerimiz de öyle. Kimseyi tanımıyorum. Bir anda sadece kendimi bu aracın içinde buldum. Nereye gittiğimiz hakkında hiçbir fikrim yok. Bir tarafı kayalık, inişli çıkışlı ıssız bir yerde süratli bir şekilde gidiyoruz. Ne ara olduğunu bilmiyorum ama diğerleri bi anda yok oluyor. Şoför ve ben kalıyoruz. Araç halâ hareket halinde. Sanırım onları bir yerde bırakmış olmalıyız. Şoför, bir anda aracın kontrolünü kaybediyor, taşlık bir alandan araç aşağı doğru düşmeye başlıyor, birkaç takla atıyor. Sıkı sıkı tutunmaya çalışıyorum. Hissettiğim sadece korku. Araç en sonunda ya yan yatıyor ya da tamamen ters bir şekilde duruyor. Yaşıyorum. Sanırım aracı kullanan kişi de yaşıyor. Şimdi ne yapmalıyız? Daha nereden, nereye gittiğimizi dahi bilmiyorum. Kontrol etmedik ama yaralı da olabiliriz. Hava da kararmak üzere. Belki bir geceyi ters dönmüş aracın içinde aç susuz geçirebiliriz ama yarın erkenden yollanmamız gerecek. Tabii geceleyin kurda kuşa ya da farklı bir yırtıcı hayvana yem olmazsak. Yoksa asıl korkmam gereken hayvanlar değil de farklı bir şey mi? Hayır hayır kayır aklıma kötü şeyler getirmemeliyim. Sabah ola, hayrola.
hayırlısı olsun, vardır bunda da bir hayır, kısmet etmişse Mevla el getirir yel getirir, sabah ola hayrola, gün doğmadan neler doğar, tevekkeltü alallah, hikmeti düşün, hadi bakalım, iyi günler…
Küçük ölümlere
Uzun ve halsiz düşler
Sığmadı nasipsiz gecemde
Yazgımı alnımda bildiğim
Aynada yansıyan çehreme
Hayret dolu saatlerce bakıp
Fal okları çektim
Şakak damarlarından.
Artık avuçlarımda
Beni avutan dualardan
Kubbelere çevrilmiş uyuşmalar
Sesler, kalabalık uğultular
Hırsla başımı döven ateş
Gözlerime kuyulan kirlilik
Hepsini kucakladım aymazlık içinde
Sanki duyuyorum işgal çanlarını
Gece solan menekşe
Kokusunu da söndürüyor
Diğer çiçekler gibi
Tınılar uzak
Yakın değil renkler bana
Göçeceğim serin vaha
Varalım küçük ölüme
Sabah ola, hayrola.