"Beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanamadığım için, sana âşık olmadığımı zannediyormuşum... Bunu şimdi anlıyorum. Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar... Ama şimdi inanıyorum... Sen beni inandırdın..."
Sabahattin Ali'in okuduğum ikinci hüzünlü kitabı. Abartmak gibi değil ama kitabı bitirdiğinizde ister istemez gözden damlalar akıyor.
Romanda iki farklı dünyaya ait iki insanın trajedik bir aşkın hikayesi. Kitabım ana karakteri Raif efendinin hüzün dolu bir yaşamı.
Kitap her ne kadar aşk üzerine kurulmuş gibi görünse de insanın nasıl yalnızlaştığı ve topluma karşı nasıl yabancılaştığı anlatıyor. Ayrıca hüzün ile mutluluğu, hayal ile gerçekliği bir arada sunan eser yüzlerce ön yargıya karşı bizlere ders veriyor.
Bu zamana kadar bu kitaptan neden mahrum kaldım diye hayıflaniyorum. Okumayanlar için şiddetle tavsiye ediyorum bu hüzün dolu kitabı.