Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Z kuşağı
Günümüzde gençlere "Z Kuşağı" denilmektedir. Ama bana sorarsanız Z Kuşağı ikiye ayrılmaktadır. Genç Z Kuşağı Yetişkin Z Kuşağı Ne demek istiyorum, hemen açıklayayım: Evet biz gençler, yetişkinlere göre farklıyız. Düşüncelerimiz, isteklerimiz, beklentilerimiz ve her şeyimiz farklı. Ama farklı olmamız Z Kuşağı olduğumuz için değil, genç olduğumuz için. Eminim ki bugünün yetişkinleri de zamanında, gençlik zamanlarında da Z Kuşağı gibiydi. Yani gençlerdi. Bir de şey demeleri yok mu: Z Kuşağı her şeyi hazır istiyor, çalışmak istemiyorlar. Dııııt yanlış, öyle bir şey yok. Olan şey ise şu: Günümüz şartıyla bir şey yapmak zor, hem maddi hem de manevi olarak zor. Sabır gerekiyor, sınırsız beklemek gerekir, para gerekiyor vs. Yetişkinler şunu istiyor, gençler başarılı olsun ve biz sadece tebrik edelim. Ama destek olalım diyen yok. İş desteğe gelince puf olunuyor. Bir de sosyal medya da çok görüyorum. Bir genç kardeşimiz çıkıyor. Tüm samimiyetiyle konuşuyor. Bu çok güzel, problem ya da sorun genç de değil. Sorun o gence yapılan yorumlar da. Şu yoruma çok kızıyorum: Allah böyle gençlerimizi arttırsın. Böyle gençler var, siz görmüyorsunuz, destek olmuyorsunuz!!! Asıl şu duayı etmeliyiz: Allah güzel gençleri görenleri arttırsın. Benim ülkemin yedi bölgesinde çok güzel gençler var ama değerlerini bilenler yok!
KIRILDIĞIN YERDEN FİLİZLENECEKSİN! Hayatın insana bir ömür boyunca neler getirebileceğini tahmin etmek pek de kolay değil. İyi veya kötü… ancak yine de bizlere hazırladığı sürprizlere hazırlıklı olmak gerek. Bize sunulan bir hediye paketi gibi düşünelim hayatı; paketin içinde ne olduğunu bilerek açmak, bizlerde herhangi bir heyecan uyandırmaz.
Reklam
seni iki şey anlatır... hiçbir şey yokken gösterdiğin sabır, her şeyin varken sergilediğin tavır. elini kır, ayağını kır
Ne demek eczanede atatürk resmi yok
içeri bir amca girer, tansiyon ilaçlarını, değerini vs sorar. Sonra gözleri bir şeyleri arayarak duvarlara bakarken saate mi bakmıştın diye sorar kız. Hayır Atatürk'ün fotoğrafını arıyorum der amca. Tamam işin rengi belli oldu diye içinden geçiren kız, yok amca neden sordun diye geri cevap verir. Sonra taa masasına kadar gelerek anlatmaya başlar. Yok şöyle kahraman böyle muazzam, zekası dillere destan öngörüsü milleti kurtaran falan falan filan. Tâbi baygın gözlerle dinleyen kızın gözleri İslam deyince açılır. Neymiş İslam ile başını kapatınca bilimden geri düşmüşüz, Atatürk bilime çok önem verdiği için biz insan gibi hayat yaşamışız ve daha niceleri. Tabi yeni bir önerme yok, klasik kemalist söylemler. İnsan biraz özgün olur, beyin fırtınası yapar ama nerdeee. Dediği her şeye anında cevabı yapıştıran kız, amcanın ukala tavrına ya sabır çekerek ah ulan amca yürü git işine diyorken amca gittikçe hiddetli konuşmaya başlar. Ama kız nezaketiyle, sakin ama mantıklı cevapları ile amcayı ezer lakin amca bunu anladı mı bilinmez. Gökten düşen üç ilaç da senin üzerine be amcam🙄. Bugün de sana dua edeceğiz demek.
Aliya İzzetbegoviç'in Türklere Yazdığı Mektup
"Merhaba efendim, ben Aliya. Aliya İzzetbegoviç. Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanıyım. Sizi Devlet-i Aliyye'nin en güzel şehirlerinden birinden, Bosna Sarayı'ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna'dan selamlıyorum. Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa'dan, Avrupa'nın ve Batı'nın
Yüce Dosta
ayrılış günü yüklemediler bir şey alaca tüylü develere en son o ayrıldı haykırdım tutamadım kendimi uzaklara gitme diye ey benim iki gözüm, canım kesib’e mutlaka uğra yönel lâ’lâ tepesine doğru
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.