Ne zaman sadece acıma değil, gerçekten yardım istersen, o yardımı mutlaka alacaksın.
"Gelecekleri tümüyle benim elimde olan beyaz sayfalar. Öğrencilik döneminden kalma, çocukça bir düştü bu sadece. Artık biliyordum. Hiçbir şey yokluk, o imkansız yokluk kadar beyaz değildir. Seçmek. Utanç verici bir barış mı, yoksa kanlı bir savaş mı? Cinayet mi, yoksa kölelik mi? Hepsinden önce seçimi dayatan koşulları seçebilmek gerekirdi."
Sayfa 151 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Kimi zaman kendimi bütünüyle işe yaramaz biri gibi hissediyor ve umutsuzluğa kapılıyorum. Özellikle bana iyiliği dokunan, ilgi gösteren ve seven insanları hayal kırıklığına uğrattığımda, "Etrafımdakileri mutsuzluğa sürükleyen bir insan kadar lüzumsuz biri olabilir mi? Başkalarını incitmek dışında bir şey bilmiyor muyum? Ben o kadarlık bir insan mıyım?" diye sorguluyorum ve kalbim parçalara bölünüyor. Bu kalp kırıklığının ardından sadece sıradan bir insan olduğum sonucuna ulaşıyorum. Ne kadar çaba sarf edip ilerlemeye çalışırsam çalışıyım, en nihayetinde vardığım nokta yalnızca alelade bir insan olduğum gerçeğini haykırıyor. Sıradan insan türüne ait olan benim, kaçınılmaz olarak başkalarını üzüp canını acıttığımı, kahkahayı paylaştığım gibi acıyı da paylaşmaktan başka seçeneğim olmadığını gösteriyor.
Sayfa 84 - Athica YayınlarıKitabı okudu
Cesaret tıpkı bir adıma benzer; o adımı attığında ya zirveye çıkarsın ya da uçuruma düşersin. Hayallerin gerçekleşmesi için peşinden koşmak, koşmak için ise sadece cesaret gerekir.
"Bazı arkadaşlar diyorlar ki, evet biz annemiz babamız Müslüman olduğu için Müslüman olduk ama araştırdık; bilimsel, felsefi, rasyonel delilleri inceledik ve kendi irademizle bu dinin hak din olduğuna karar verdik. Bu büyük bir yanılgıdır. Siz sadece kendinizi daha iyi bir şekilde kandırdınız. Sizin bu karara varmanıza neden olan şey o güçlü bulduğunuz deliller değil, bir türlü kopamadığınız, etkisinden kurtulamadığınız o çocukluk aşkınız, benliğinizin derinliklerine işleyen o psikolojik bağdır. O güçlü deliller dediğiniz şey güçlü bahanelerden başka bir şey değil. İsterseniz bu bahanelerinizin üzerine çok güçlü bir felsefi sistem kurun; inançlarınızı metafizik argüman ve kavramlarla süsleyin, allayıp pullayın; bu, onları babaannelerinizin inançlarına bahane yapmaya çalıştığınız gerçeğini değiştirmeyecek. Gelmiş geçmiş veya dünyada hâlâ mevcut binlerce dinden birisinin İslam’dan daha güçlü argümanlara sahip olmadığından nasıl bu kadar emin olabilirsiniz? Hepsini incelediniz mi?"
Sayfa 134 - e-bookKitabı okuyor
BİRBİRİNİZİ BULUN Doğru olduğunu düşündüğünüz şeye dört elle sarılın. İşe oradan başlayın. Rastlantılar, keşifler, büyük grev dalgaları, depremler: Her olay bu dünyadaki varoluş biçimimizi değiştirerek hakikat üretir. Öte yandan bizde ilgi uyandırmayan, bizi etki­lemeyen, bizleri bir şeyler yapmaya itmeyen yorumlar artık hakikat diye adlandırılmayı hak etmezler. Her hareketin, dav­ranışın, ilişkinin ve durumun altında bir hakikat yatar. Bu ha­kikati görmezden gelip durumu idare etmek, çağımızda pek çok insanın çıldırmasına neden olmuştur. Aslında her şey birbirine bağlıdır. Büyük bir yalanın içinde yaşıyor olmak hissi de bir hakikattir. Ama bu boş verip geçilemeyecek bir meseledir, hatta işe tam da oradan başlamak gerek. Hakikat, dünyayı görme biçimi değil, bizi indirgenemez bir biçimde dünyaya bağlayan şeydir. Biz hakikate tutunamayız ama o bizi taşır. Birey olarak beni yapar ve yıkar, birleştirir ve çözer; pek çok şeyle arama mesafe koyarken aynı deneyimi yaşayanlarla da yakınlaştırır. Hakikate bağlılığından dolayı yalıtılmış birey kendisi gibi birilerini bulmasının önüne ge­çilemez. Aslında, her isyan süreci vazgeçmeyi reddettiğimiz bir hakikatle başlar. Hamburg'da 80'li yıllarda, İşgal Evle­rinde yaşayan birkaç kişi, oradan sadece cesetlerinin çıkarılabileceği noktasında kararlılık göstermişti.
Reklam
Geçmişe bakınca, yeni bir dönemin başladığı anı bulabilirsiniz genellikle ; oysa o gün, yaşanırken sıradan bir gündü sadece..
İtiraf yanlış anda yapıldığı zaman hiçbir değeri kalmıyor. Çok erkense, kaldıramıyoruz. Hazır olmadığımız için değerini anlamıyoruz. Çok geç gelirse, o fırsat kaçmış oluyor. Güvensizlik ve hayal kırıklığı çoktan büyümüş, kapı çoktan kapanmış oluyor. İki durumda da, samimiyeti arttırması gereken şey sadece mesafeleri arttırıyor.
Mutluluk sadece içeriden gelir ve o, sevginizin meyvesidir. Kimsenin sizì mutlu edemeyeceğinin ve mutluluğun kendi sevginizin bir sonucu olduğunun bilincinde olduğunuzda Tolteklerin büyük bilgeliğini kesfedersiniz: Aşkın Bilgeligi. -Don Miguel Ruiz
•••O halde sana başka bir şey daha söyleyebiliriz. Tüm insanlar bu dünyayı sadece ziyaret eden ruhlardır. Tüm ruhlar daima yaşayan varlıklardır. Öteki insanlarla tüm karşılaşmalar deneyimdir ve tüm deneyimler sonsuza dek sürecek bağlantılardır. Gerçek İnsanlar her deneyimin çemberini kapatır. Mutantlardan farklı olarak bizler hiç bir çemberi açık bırakmayız. Eğer yüreğinde başka insanlara karşı kötü duygularla yürüyüp gidersen ve bu çember kapanmamışsa, bu yaşamının başka anlarında yinelenecektir. Bir kez değil, dersini alana dek defalarca acı çekersin. İncelemek, öğrenmek ve olanlardan ders alarak bilgelik kazanmak iyidir. Minnet duymak, senin deneyiminle kutsamak ve huzur içinde yürüyüp gitmek iyidir•••
Reklam
" Beden güzelliği ya da gücü alçak ya da kötü bir insanda var olsa bile sadece o alçağın alçaklığını daha iyi bir şekilde göstermeye yarar. Adalet ve erdem dışındaki her [tür] bilgi yalandır ve bilgelik değildir. "
Kimlik temelli düşüncenin talep ve sonuçlarının belirlenmesinde de akıl yürütmeye ihtiyaç vardır. Kendimize bakış tarzımızın pratik akıl yürütmemizi pekala etkileyebileceği yeterince açık olmakla birlikte, bundan bu etkinin hemen o anda nasıl-ve hele hangi yönde­ olacağı asla çıkmaz. Kişi, düşünerek, sadece belli bir etnik grubun üyesi olduğuna (örneğin Kürt olduğuna) karar vermekle kalmaz, ay­nı zamanda bunun kendisi için olağanüstü önemli bir kimlik olduğu­ na da karar verebilir. Bu karar o kişiyi kolayca, o etnik grubun esen­liği ve özgürlükleri için daha büyük sorumluluklar üstlenme yönün­ de etkileyebilir-bu karar o kişi için kendine güvenme yükümlülüğü­ nün bir uzantısı haline gelebilir (burada "ben" artık bu kişinin kendi­ni özdeşleştirdiği gruptaki diğer kişileri de kapsayacak şekilde geniş­ lemiştir).
Sayfa 53 - Henkel
‘Benim yıkanan kadınım sadece bir serap olsa da… Gerçeğin asıl yüzü o Façalı Surat olsa da… Bu serin gece ömrümün son gecesi olsa da… Bu şehirden nefret etmeyeceğim.’
Sayfa 21 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyacak
Eğer, ölümsüz isen, istediğin kadar çekingen, ürkek olabilirsin. Ama, ölümlü bir dünyada yaşıyorsan çekingenliğe, ürkekliğe hiç yer yok. Ürkeklik, aslında sadece senin kafanda olan bir şeye bağlanmandan kaynaklanır. Ama, bu huşu veren, gizemli dünya senin için ağzım açacaktır; herkese açtığı gibi, sana da ağzını açacaktır. O zaman, senin güvenilir dediğin devamlılığın, hiç de öyle güvenilir olmadığını anlayacaksın. Ürkek ve çekingen olmak, insan olarak yapmamız gereken şeyleri yapmamızı engeller.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.