Sahtecilik
Gerçekleri konuşmak korkutuyor.Doğruları söylemekten çekiniyor, yanlışlar karşısında susuyoruz.Yasadıklarımız;sahteliklerin karşısında boğulmayı öğretti bizlere.
Başarı çoğumuz için daha çok kazanmak oldu.
İstediğimiz her şeyi yapmak için, gerçekten önem arz eden, şeyleri feda ediyor,böylece her gün yeniden kayboluyoruz..
Seni seviyorum kelimesinin yerini,bunu istiyorum kelimesi aldı bile.
İnsanlık kimliğimiz,artık ne yaptığımızla değil, neye sahip olduğumuzla ölçülüyor.
Aslında daha fazla şey istemiyoruz, yalnızca bize getirecekleri şeyin müptelasıyız.
Ancak ne kadar alırsan al, modaya ne kadar uyarsan uy. Bu boşluk dolmayacak.
Bu açlık aslaa dindirelemez.
Tüketiyor olduklarimiz, hayatın anlamına ulaşmamıza yardımcı olmayacak.
Hayatın sadece bir küçük anı bile olsa ,
Eşyaları sevip insanları kullanmak yerine.
İnsanları sevip, eşyaları kullanın.
Sahtecilik
Ebeveynler sahte arkadaşları tespit eder.
Çocuklar sahte akrabaları tespit eder.
Arkadaşlar sahte aşkı tespit eder.
Bu saaten sorna kimse işi için yazmasin sikerim sizin sahtecilik oyununuzu
🚀Sosis değil; kanserojen nitritle işlenmiş et
🚀Meyve suyu değil;çürük meyve özü
🚀Üçgen peynir değil;emülsifiye edici tuzlu yalancı peynir
🚀Kola değil; bağımlılık yapıcı sıvı
🚀3’ü1 arada kahve değil;10’u 1arada kimya laboratuvarı
yazarsanız en azından evrakta sahtecilik olmaz #ÖzlemBozkaya
"kusursuzluk kadar sahte
Sahtecilik kadar kusursuz birşey görmedim.
Dolandırıcılık suçu, bir kimsenin hile veya aldatma ile haksız menfaat sağlama olup kanunda mal varlığına karşı suçlar kısmındadır. Ancak resmi evrakta sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçları kamu güvenine karşı suçlar arasında yer almaktadır.Bu yalancılar kahvesinde iyi bir insan, iyi bir mümin olarak gününüzü doldurmaya bakınız.
Bedelini ödeyen kazanır.
Çıkarları kesişen, selâm vererek hayatıma girdi.
Hayatımdan çıkarken onlar hiç zahmet etmedi...
Ceketimi alıp ben çıktım.
Sahtecilik, gözlerden kaçmaz.
Mutlaka oku..
Örneğin , bir takım kapları ücret karşısında alıp tamir edeceksin. Ve senin parası karşılığında zamanın da yapacağını ve sözünü yerine getiren şerefli bir kimse olduğunu bildiği halde, sen gelip adamın kaplarını paramparça edip sonra da oturup kapların sahibi şerefli kimsedir , ben bunları kırsam da o ücretini yine de verecektir.
Diye ücretini beklerse , akıllı bir insan bunun bir sahte ümitçi olduğunu bilmez mi.
İşte insanoğlu da Allah'ın vermiş olduğu tüm nimetleri şükür etmeyerek , ibadet etmeyerek aynı kapları kırar gibi , Allah'ın emirlerini çiğniyor şimdi soruyorum bunları yaptıktan sonra Allah'tan ümit beklemek sahtecilik mi değil mi ?