"Onun da gözlerinin bir yerinde saklıydı ilk gençlik vedası.. Yarım kalan bir şey; kimseye göstermediği ve bu yüzden kıymetinden hiçbir şey eksiltmediği... Ve biliyorum ki sizin de saklı bir yerinizde bir hafıza kartı. Bu ilk aşk, ilk veda değil.. 'Büyümek' denilen meselenin çöpüne atılan diyetler.. Zaman denilen acımasız, şakası yok büyücüye verdiklerimiz. 'Daha az üzüleyim bu hayatta, daha güçlü olayım' dileğinin karşılığında bizden aldıkları.. Şarkılar daha az ağlatıyor artık değil mi? Çocuksu geliyor heyecanlar? Yapılacak onca ciddi ve önemli şey varken."
Reklam
Yarınların baş döndürücü şakası önünde geriliyorum. Ve bazı ümitlerim hâlâ muhafaza etsem dahi , ümit etme melekemi hepten kaybettim
kamera şakası izleyemiyorum
92 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 20 hours
Savulun Battal Gazi Geliyor!
Sömürgecilik, ırkçılık ve kölelik üzerine yazılmış kıymetli bir kitap diyebiliriz Oronooko için. Aphra Behn çok güzel tespitlerde bulunmuş kitapta ve güzelce de eleştiriler yapmış. Kitabı genel olarak beğendim ama Allah affetsin, Oroonoko karakterinin tasvirini çok fazla abartmış Behn. :) Kaşından gözüne, burnundan dişine, boyundan posuna kadar öve öve bitirememiş Aphra Behn Oroonoko'yu. Okurken yer yer gülümsemedim değil. İşte, karakterin tacirlerin eline düşmesi ve gördüğü zulmü falan anlatırken aklıma nedense bizim eski filmler geldi. Tarkan ve Kara Murat gibi bir karakter belirdi aniden gözlerimin önünde :) Onlara da birtakım işkenceler falan yapılırdı, böyle zor durumda kaldıkları anlar olurdu, nedense direkt aklıma o anlar geldi. Bunlar işin şakası tabii, güzel bir kitaptı, herkese tavsiye ederim.
Oroonoko
OroonokoAphra Behn · Yitik Ülke Yayınları · 2018302 okunma
İslam davası, oyun değildir, İslam davası eğlence değildir. İslam davası ciddi bir davadır ve ancak ciddi insanların altından kalkacağı, hakkını verebileceği bir davadır. Bu bir kavgadır, kadınların gitmesi de burada var, çocukların gitmesi de burada var, erkeklerin gitmesi de burada var. Bütün itibarınızı, bütün o güne kadar biriktirdikleriniz kaybetmek de bu işin içinde var. Bütün ünvanlarınızın, bütün mesleklerinizin elinizden gitmesi de var. Bir ömür boyunca zindanlarda kalmak da var, bir ömür boyunca saraylara sultan olmak da var. Kim bu yola girecekse, yolun hakikatini anlamalı, neyin altına imza attığını bilmeli, Allah'la nasıl bir sözleşme yaptığının bilincinde olmalı, ve sonra bu yola girmelidir. Aksi halde, bu işin şakası yoktur.
Halis Bayancuk (Ebu Hanzala)
Halis Bayancuk (Ebu Hanzala)
Reklam
1925 senesinde sınıfta yapılan bir iğne şakası ve sürgün edilen öğrenciler
Gazetelerde geniş yer bulan ve vatandaşların büyük ilgiyle takip ettiği olay, İstanbul Erkek Lisesi’nde yaşanmıştı. Öğrenciler tarafından güya şaka yapılmış ve öğretmen Salih beyin sandalyesine iğne yerleştirilmişti. Tam oturacağı sırada iğneyi fark eden Salih bey, büyük alınganlık göstermiş, “bu muameleye layık değilim, sizlere çok teessüf ederim” diyerek, sınıftan çıkıp gitmiş ve öğretmenlikten istifa etmişti! Bu şok istifa üzerine, okul yönetimi disiplin soruşturması başlatmış, sınıfın bütün dersleri iptal edilmiş, öğrenciler tek tek sorguya alınmış, ama bu işi kimin yaptığı bulunamamıştı. Sınıftaki 43 öğrencinin tamamı sürgün edildi! Hepsi, Bursa Erkek Lisesi’ne gönderildi. Ekstra hazin tarafı, iğneyi o öğrencilerden hiçbiri koymamıştı. Aradan yıllar geçtikten sonra, hepsi mezun olduktan sonra, iğneyi aslında başka sınıftan bir öğrencinin yerleştirdiği ortaya çıktı. Suçsuz yere sürgün edilenler arasında kimler vardı? Sait Faik Abasıyanık. Gazeteci Hikmet Feridun Es. Dışişleri bakanı İhsan Sabri Çağlayangil. Turizm, ticaret, sanayi bakanı Sırrı Yırcalı vardı.
dervişliğe neden, nasıl, ne zaman girdigini sordu.
Bilmem başınıza hiç geldi mi? Yaşamaktan usanıverdim bir gün apansız ... Neden mi? Uygun bir sırada, nedenlerden bir­ kaçını söylerim. Saçma bulacaksınız. Evet, saçmadır! Ama bilir­siniz, bazı dönemlerde, insana en saçma şey en ciddi olaydan daha dramatik gelir. Kendimi öldürmeyi düşündüm bütün ciddiligiyle ... Sakası yok, elde tabanca ölümün yanına gittim geldim iki defa ... Hani Çar subayları sarhoşken bir oyun oynarlarmış . . . Beş mermi atan bir toplu tabancaya tek bir mermi koyarlar, to­ pu avuçlarına sürerek bir zaman çevirirler, sonra namluyu şa­kaklarına dayayıp tetigi çekerlermiş ... Bir garip ölüm oyunu ... Beşte dört boş ... Biri dolu . . . Ölümle beşte bir alay ... lki defa yap­tım bunu . . . ikisinde de boş çıktı.
Reklam
... Öyle şakası filân yapılabilecek şey değildir paranoid şizofreni. Kurban için de, çevresi için de tam bir cehennemdir ve kurtuluşu da hemen hemen yoktur. Nezle ile alay edilemeyeceği gibi, şizofreni ile de edilmez.
Sayfa 165 - İz Bırakan Kalemler (İBK) Yayınevi, 1. Baskı, Ekim 2023Kitabı okudu
Sen acıyarak geçiştirebilirsin belki, ama ben ne olacağım? Her şeyi başlatan sen değil misin? Şakası bile olamaz
Şakası yok, elde tabanca ölümün yanına gittim geldim iki defa…
Günlerden yıldız Tilbe
Sevgilimin gözleri bal yüreği kor Bileği zor hiç kini yok sevgisi çok Seveni var soranı var yalanı yok İhanete gıcığı var şakası yok Öyle sınırsız kalbi var ki yüreğinden Düşmanına acır bazen, merhametinden Yapıcı konuşmaları bakışları Çekici davranışları yakınlığı Korkusuzluğu yıkıyor duvarları İçimi serinletiyor hoş rüzgarı Aşk bir yorumdur elbette herkeste farklı Şivesi sensin aşkın, bu da senin farkın
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.