Milliyetçilik Psikolojisi
20. yüzyılın bize öğretmiş olduğu bir ders varsa, o da kesinlikle güç ve milliyetçilik tehlikesi hakkında olmalıdır. Defalarca olduğu gibi, liberaller, sosyalistler ve enternasyonalistler bu güçlere ve yoğun mantıksızlıklara karşı savunmasızca yakalanırlar. George Orwell 1941 yılında milliyetçilik hakkında şunları yazmıştır: “…belirgin bir kuvvet
Türk şair Nazım Hikmet, Kürt şair Cigerxwin...
"Kar yağıyordu rüzgârın savurduğu saçlara… Karda yürürken ayak izlerini seyrediyordu, ardı sıra dönen çocuksu bakışlar. Yürünmemiş bir patikayı adımlıyordu yürekler.
Demir dövüyordu işçi bilekleri. Eritiyordu demiri kışın soğuğunda. 1902 yılının Ocak ayıydı. Ve işçilerin o güne kadar hiç söylemedikleri bir türküyü kundaklıyordu anneler.
Bizi yargıladığınız bu yerde çok yakında siz yargılanacaksınız!
Her birey bu kader vaktinde elinden geldiğince kendini savunmalı… Ve insanlığın kırbacına, faşizme ve mutlakiyetçi devleti andıran her türlü sisteme karşı mücadele etmelidir.
18 Şubat 1943 sabahı “Beyaz Gül” imzalı el ilanları Münih Üniversitesi’nin bahçesini kaplar. Bildirinin bir bölümünde yukarıda alıntı yaptığım sözler varken; geri kalanında
Sovyet yönetmen Andrei Tarkovski, 10 Temmuz 1984 günü Milano’da yaptığı basın toplantısında, artık ülkesine dönmeyeceğini, ancak hangi ülkede kalmak istediğine henüz karar vermediğini açıkladı. 52 yaşındaki yönetmen, 20 yıllık sinema uğraşında altı büyük film gerçekleştirebildiğini, ülkesini, dilediği yoğunlukta çalışma olanaklarına erişemediği
SOSYOLOJI OKUMALARI (200 kitap)
SOSYOLOJİ’YE GİRİŞ
Bu Ülke- Cemil Meriç
Devlet - Platon
Eric Voegelin İnsanlık draması - Bengül Güngörmez
Siyaset Bilimi- Atilla Yayla
Gorgias- Platon
Sosyoloji- Anthony Giddens
Öküzün A'sı-Barry Sanders
Sosyolojik Düşünmek-Zygmunt Baumann
Yasakoyucular ve Yorumcular-Zygmunt Baumann
Akışkan Aşk- Zygmunt Bauman
Minervanın
Huzur resmedilirse
Halkı tarafından çok sevilen bir kral, huzuru en güzel resmedecek sanatçıya büyük bir ödül vereceğini ilan eder.
Yarışmaya çok sayıda sanatçı katılır.
Günlerce çalışırlar, birbirinden güzel resimler yaparlar, eserleri saraya teslim ederler.
Tablolara bakan kral sadece ikisinden hoşlanır. Ama birinciyi seçmesi için karar vermesi gereklidir.
Resimlerden birisinde bir göl vardır.
Göl, tıpkı bir ayna gibi etrafında yükselen dağların görüntüsünü yansıtmaktadır.
Üst tarafta pamuk beyazı bulutlar gökyüzünü süslemektedir.
Resim, bakanlara mükemmel bir huzur hissi verecek kadar güzeldir.
Diğer resimde de dağlar vardır. Ama engebeli ve çıplak dağlar.
Dağların üstündeki öfkeli gökyüzünden boşanan yağmurlar ve çakan şimşek ise resmi daha da sıkıntılı bir hale sokmaktadır.
Dağın eteklerindeki şelale insana gürültüyü, yorgunluğu hatırlatacak kadar hırçın resmedilmiştir.
Kısaca resim, pek de öyle huzur verecek türden değildir.
Fakat kral resme bakınca, şelalenin ardında kayalıklardaki, çatlaktan çıkan mini minnacık bir çalılık görür.
Çalılığın üstünde ise bir anne kuşun örttüğü bir kuş yuvası göze çarpmaktadır.
Sertçe akan suyun orta yerinde anne kuşun kurduğu yuva izleyenlere harika bir huzur ve sakinlik örneği sunmaktadır.
Ödülü kim kazandı dersiniz?
Tabi ki ikinci resim…
Kral bunun nedenini şöyle açıkladı:
“Huzur hiçbir gürültünün, sıkıntının ya da zorluğun bulunmadığı yer demek değildir.
Huzur, bütün bunların içinde bile yüreğimizin sükunet bulabilmesidir.”
Banksy
Banksy bir sanatçı. Genelde eserlerini sokaklardaki duvarlara yapıyor. Onun kim olduğunu kimse bilmiyor. İnsanlar onu yaptığı resimlere attığı imzasından tanınıyor. İmzası taklit edilebileceğinden dolayı internette kendine ait olan ve olmayan eserleri açıklamış. Yani onu sosyal medya hesaplarından ve yaptığı eserlerden biliyoruz sadece. 2018'de ise yaptığı bir eser gündem oldu. Dünya kendini yok eden tabloyu konuştu. Banksy'e ait olan bu tablo kendini imha etti. Bunu gören herkes çok şaşırdı. Ancak bu Banksy tarafından planlanmıştı. Bunu instagram hesabından açıkladı. Aslında tablonun kendini imha etmesi de tüm bu performansın içindeydi. Yani aslında o sadece bir tablo değil, performans gösterisiydi. Bilindiği gibi performanslar sadece o ana özeldir, biriciktir. Performansların tekrarı yapılamaz. En nihayetinde performanslar birine ait de olamaz. Banksy burada sanat eserinin hiç kimseye ait olamayacağını söylüyordu. Zaten eserlerini sokaklara yapmasının sebebi de buydu. Çünkü sokaklar hiç kimsenin değildir. Çok hoş!
Yine hüzünlendim. Ne yazık ki televizyon karşısına geçer sevdiğimiz sanatçının ismini kiminle evli olduğunu daha önce hangi filmde dizide oynadığını sayarız. Kimimiz bilmeyenleri ayıplar içinden. Geçeriz bir akşam vakti televizyonun başına, afedersiniz artık televizyon da kalmadı. Telefondan, tabletten her türlü video'ya. O video başka bir videoya sürükler öbürü başkasına. Ama tarihimizi anlatan video denk gelmez nedense. Kendimi münezzeh tutmadan söylüyorum. Hangimiz biliyoruz tarihimizin padişahlarını.. 36 tanesinin 6 tanesini sayalım desem kaç kişi sayabilir?. 10 tane sanatçı sayın desem kim sayamaz? Bunların bize ne faydası var? Biz buraya gelen bir yolcu, misafir gibi olmalıyız. Geldik, gidiyoruz. Boş metalarla vakit geçirmemeliyiz. Bazı şeylerin farkına varmanın zamanı gelmedi mi? İnsanlar şehadet getirmeyi bilmiyor. O İnsanlara faydalı olmanın, tebliğ etmenin, doğruyu göstermenin zamanı gelmedi mi. Ama şuda varki, Doğruyu göstermek için doğruyu öğrenmek lazım. Ben kıssaları, bilgileri sırf hocama anlatmak için öğrenmeye başlamıştım. Bir müddet sonra o sebep benden gitti. Ama bilgiler bana kaldı. Arkadaşlar Vira Bismillah deyip başlayalım. Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.. 🌿
Hesap uzmanı konuştu. ÖNDEYİZ.
Henüz açılan sandık %45 Chp %41 oranındaydı
Provokatör Ekrem CB Kılıçdaroğludur dedi:)
Bu ne demek biliyormusunuz?
Biz 7 ortaklı masayla bile hiç bir şey değiliz,vatandaş sokağa...
Bu vizyonla bu hesapla yönetti İstanbul'u da zaten
Bana Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.
Verdiğiniz oyları kime emanet ettiğinizi ve ne beklediğinizi bilemiyorum.
Zekanızı aşağılamalarına izin verdiğiniz için sizin adınıza üzgünüm.
Bugün Ak parti açık ara öndedir. CB gelince bence bugün olmasada TAYYİP ERDOĞAN CumhurBaşkanı'dır.
Vatana millete hayırlı olsun. Millet iradesine saygı duyarsanız tabi.
Çünkü ben gelinen noktada haftalardır çok tehdit aşağılama izledim.
Demokrasiyi sadece kendi tekelinde sanan bir zihniyet var ortada.
Mesela:
Büyük mütefekkir "Kılıçdaroğlu" yalakadan sanatçı olmaz derdi ama kimlerin yakala olduğunu da yine kendisi gösterdi bize.
Demokrasiden bahsettiğimiz kişi demirtaş ise şiir okuyarak girmedi cezaevine keza Kavala ve Fetöcüler de...
İyi okuyun ülkenin geldiği noktayı.
Geçmiş olsun.