O yangının, o kederin bir parçası olmalısın. Genzine acı bir duman dolduğunda, küllenen yülerziğin marifetinden şüphe etme sakın. BÜTÜN DÖNÜŞÜMLER KÖTÜ KOKAR.
Yülerziği anlamak için, aşkâra doğru giden o uzun zahmetli yolu göze alman gerekir. Ne yazık ki, aşkârı nasıl kullanacağını söyleyemeyiz. Doğrusu bugüne dek gereğinden fazlasını söyledik bile.. Bundan sonrasını sen bilirsin, ister durur, ister gidersin.
Renklerin öç aldığı o koca evden çıkıp can sıkıcı yokuşu tırmanırken, olanaksız çiçekteki mor eşeyleri, mor eşeylerin uçlarına kondurulan o belirsiz sarıları gördüğümü kimseye söylemedim. Söyleyemedim.
"her bitkinin işlenmesi başka türlüdür... Her birinin huyu insanlar gibi çeşit çeşittir. Onların sırrı, içlerinde yatan şifa ile zehri keşfetmekte yatar. En sevimsiz meleğimiz şeytanın bela dokunduğunda iyileştireceği bir yara mutlaka vardır. Önemli olan yara ile şeytan arasındaki kavuşmanın esasıdır... Önemli olan hangi gerekçeyle yülerziğe ulaşmak istediğini kavramandır."
Yan masalardan bozuk bir kahkaha duyulmuş, bir çift kanlı göz ötekiyle karşılaşmış, ortalık yerde kötü bir şiirin ezgisi yırtılmış, iki yanlış anlama olmuş, anlamı dışında tüketilmiş güzel bir sözcük ölü doğmuş, mesela kader, mesela keder...