Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bengi Yıldırım

Bengi Yıldırım
@sapiensfobik
AFAD sosyal çalışmacı
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet / Anadolu Üniversitesi Sosyoloji
Kahramanmaraş
Ankara, 15 Ocak 2001
130 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
114 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Buzdolabı Vatandaşları İncelemesi
Yazarımız
Emre Turan
Emre Turan
ilk kitabıyla yazın dünyasına güzel bir giriş yapmış bence. İlk kitabı olduğunu da hesaba katarsak ben kitabı beğendim. Kitap ana karakter olan Parlak Domates'in dalından alınıp mutfağa gelişine kadar karşılaştıklarını ve hissettiklerini esas alıyor. Evet, ana karakter Parlak Domates ancak ben Elma'yı daha çok sevdim sanırım. Yaşadığı acı tecrübe ve anıların önce öfkeye ve sonra da tüm buzdolabı vatandaşlarının hayali olan irembağlarına inançsızlığa dönüşmesinin güzel bir detay olduğunu düşünüyorum. Enginar, Elma ve Parlak Domates üçlüsünün buzdolabında gerçekleştirdiği konuşma bence kitabın en güzel kısmıydı. Şahsi görüşlerimi bir kenara bırakıp yazarın bakışını ele alırsam kitap bir 'gastronomi distopya'sı. İsrafın, israf edilenler tarafından fark edilmesi bence güzel bir dikakt çekme yöntemi. Önsözü de bence çok değerliydi. Sizce de gerçekten sürdürülebilirlik mümkün mü? Ya da veganizm bu konudaki bir alternatif olarak görevini yerine getirebiliyor mu? Kitap boyunca bunları düşündüm. Sonu hakkında spoiler vermemek adına sonundan fazla bahsetmek istemiyorum. Yine de şunları söyleyebilirim. Ben daha farklı bir son düşünmüştüm. Ama düşündüğüm alternatif son, kitaptaki sondan daha kötü ya da daha güzel değildi. Aşağı yukarı umduğumu buldum diyebilirim. Yazarımıza yazın dünyasında başarılar!
Buzdolabı Vatandaşları
Buzdolabı VatandaşlarıEmre Turan · Fihrist Kitap · 2023143 okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yoksullar Nasıl Ölür? İncelemesi
Kitapta yazarımızın 15 farklı denemesi yer alıyor ve kitabın adı ilk denemenin adını taşıyor.
George Orwell
George Orwell
genelde beğendiğim bir kalem ve bu derleme kitap için bu beğenimi perçinledi diyebilirim. Kitapta her bir denemede bambaşka bir dünyadan bahsediyor Orwell. Genelde yoksulların gittiği bir hastanenin içinde bulunduğu kötü şartlar ve ilgisiz çalışanlardan tutun da sporun ruhuna hatta bir kara kurbağasının baharı müjdeleyişine kadar. Benim en sevdiğim Marakeş ve Sporun Ruhu denemeleri oldu. Spora karşı pek de bakmadığımız bir bakış açısıyla yaklaşan Orwell bazı düşünceleriyle zaten böyle düşünüyormuşum da bunun hiç farkında değilmişim gibi hissettirdi. Salvador Dali ve rahatsız edici kişiliğinin ve sanatının dengesini nasıl koruyacağız? Bu soruya net bir cevap yok ama bu soru da en az cevabı kadar özel bence. Bir şeyin gri olabileceğinin en iyi örneği. Okuyun okutturun.
Yoksullar Nasıl Ölür?
Yoksullar Nasıl Ölür?George Orwell · İthaki Yayınları · 2021539 okunma
260 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Orlando İncelemesi
Okuduğumuz kitap Orlando'yu çocukluğundan alıyor ve 36 yaşına kadar götürüyor. Bu süreçte üç buçuk yüzyıl geçmesi kitabın fantastik boyutlarından biri. Bu durum sadece Orlando için geçerli değil çünkü kitabın sonunda; kitabın başında gördüğümüz kahramanlara rastlamak mümkün. Orlando, Virginia Woolf gözünden yazılmış fantastik bir biyografi.
Orlando
OrlandoVirginia Woolf · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20191,602 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
238 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Puslu Kıtalar Atlası İncelemesi
Kitabi bitirdikten sonra incelememi yazmadan önce ufak bir göz attım diğer incelemelere.
Nur Alptekin
Nur Alptekin
yazdığı incelemesinde kitaba Türkiye'nin Matrix'i yazara Türkiye'nin Tolkien'i yakıştırması yapıldığından bahsetmiş. Gerçekten güzel yakıştırmalar olmuş bunlar çünkü
İhsan Oktay Anar
İhsan Oktay Anar
gerçekten güzel bir çalışmayla çıkmış karşımıza. İlk kez İhsan Oktay Anar okudum ve başta zorlandım. Olaylar ve karakterler bir bayrak yarışında gibi kendisini ustaca bir diğerine teslim ediyor. Açıkçası başlangıçta bu beni yordu ve kafamı karıştırdı. Ancak kısa süre sonra keyif vermeye başladı ve kitabın en beğendiğim noktasıydı bu karakter ve olay bağlantıları... Kitapta varlık ve düşün dünyası üzerine çok güzel incelemeler vardı. Biz hep 'Düşünüyorum öyleyse varım.' diye bildik. Halbuki yazarımız kitabında 'Düşünüyorum öyleyse varsınız.' diyor. Bu konu üzerine epey düşünülmeli bence. Kitabın zaman ve boşluk algısı Ebrehe'nin teorilerinde çok güzel işlenmiş. Genel olarak beğendiğim bir kitap oldu.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,5bin okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Demir Ökçe İncelemesi
Yılın ilk incelemesinden herkese merhaba! 2023'ü Demir Ökçe ile uğurladım aynı şekilde 2024'e de Demir Ökçe ile hoşgeldin dedim. Kaliteli bir kitapla başlayan sene umarım hep böyle devam eder. Kitap beni gerçeklik ve kurmaca arasındaki çizgiye kör etti. Epey bir süre iki evren arasında gittim geldim desem yeridir. Çevirmenimiz
Levent Cinemre
Levent Cinemre
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,8bin okunma
Reklam
632 syf.
·
Puan vermedi
·
39 günde okudu
Oblomov İncelemesi
-Spoiler içerir- Bir kitabı okurken bu kadar zorlandığımı hatırlamıyorum. Kitap kötü mü? Aksine gerçek bir roman okudum! Zorlanma sebebim Oblomov'da kendimi görmüş olmam. Oblomovka hakkında yaptığı planlar hayata adım atma isteğinin minik kıvılcımıydı bence. O harekete geçmek isteyen minik kıvılcım ara ara yandı ara ara söndü ama her zaman minicik kaldı. Ben de Oblomov'a herkes gibi tembel diyebilir ve köşeye çekilebilirim. Halbuki durum çok farklı. Bence Oblomov karakterinde hayatın anlamını bulamamış (bir süre sonra aramayı bırakmış), insanların yapmacık ve sırf olsun diye oldurdukları davranışlarından bıkmış ve kendi kabuğuna çekilmiş bir insan saklı. Bu hayatın sürekli iş ve koşturma ile geçemeyecek olması gerektiğini görüyor ancak başka neyle geçecek? İşte Oblomov bu sorunun cevabını bulamıyor. Bir süre sonra da pes ediyor ve cevap aramıyor bile. Hiçbir şey üzerinde vakit ve emek harcamamış, dolayısıyla pek öyle her şeyden anlamayan, narin bir beyefendi kendisi. Hal böyle olunca çevresinde Tarantyev gibi tipler olması kaçınılmaz maalesef. Neyse ki dostu Ştolts var. Çok eski dostu ve güvenini kazanmış biri olan Ştolts dahi Oblomov'u bu anlamsız ve sessiz dünyadaki kuyusundan çıkaramıyor. Olga'nın kendi adına verilebilecek en sağlıklı kararları verdiğini düşünüyorum ve okurken de Olga'yı sık sık takdir ettim. Oblomov'u gerçekten sevdi mi bilinmez ama uyum sağlayamayacağı aşikardı. Anlayacağınız Oblomov ailesinin Oblomov'a tek mirası Oblomovka değil :))
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,5bin okunma
517 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Martin Eden? Jack London demek istediniz sanırım!
#217396524 Özellikle bu alıntı bende kitabın etkisini sonsuza kadar muhafaza edecek. Martin Eden, herkesten duyduğum, bildiğim ama bir türlü okumaya vakit bulamadığım bir kitaptı. Kitabı bugün öğleden sonra bitirdim ancak zihnim yoğundu ve kitabı hazmetmeyi bekledim. Zira bitirdiğimde bana bir süre duvarları izleten bir kitap oldu. Jack London,
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,8bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Uyanış incelemesi
Kitap güzel ve okunası bir kitaptı. Her ne kadar Edna karakterine bir türlü ısınamasam da kendisini ait hissetmediği bir yerde ve kendisini ait hissetmediği bir insanla yaşaması kötü hissettirdi ve yaşadığı uyanışın aşamaları çok güzel anlatılmıştı. Demek istediğim şapkadan tavşan çıkartır gibi kitabın sonundaki Edna olmamıştı kitabın başındaki Edna. Bu aşamaları yazarımız çok homojen ve güzel anlatmış. Zaten kitabı oluşturan da bu olmuş. Edna'nın cesareti beni çok etkiledi ve arkadaşının anaçlığı beni çok düşündürdü. Kadın kelimesinin arkasına sadece erkeklerin deği kadınların da pek çeşitli tanımlar sığdırdığını fark ettim. Kitap genel olarak güzeldi, o sahte burjuvazinin içinde kendini bulmak kolay olmasa gerek. Bunu yapan kadın -Yani Edna- gittiği tatilde her şeyin farkına varmıştı. Yazarımız
Kate Chopin
Kate Chopin
bu durumun adına uyanış demiş ve gerçekten güzel bir tasvir olmuş. Nedensizce Edna'ya ısınamayışım kitabın içine dalmamı zorlaştırdı ancak engel olamadı :) Herkese tavsiye ederim, iyi okumalar. Not: Kitapta Edna karakterinin yaşadığı dönüşüm -daha doğrusu uyanış- boyunca garip bir şekilde
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
kitabının başında adı geçen Madam Henriette bana sürekli 'Ben de bunları yaşadım!' dedi durdu. Sanki Madam Henriette tasviri,
Stefan Zweig
Stefan Zweig
kitabını tamamlayınca oradan uzaklaşmış Kate Chopin'in zihnine dalıvermiş ve yazarımıza hikayesini çok daha detaylı anlatmıştı. Zweig alınmaz umarım çünkü Madam Henriette, sadece kız kardeşi Kate Chopin ile dertleşmiş, hepsi bu. :)
Uyanış
UyanışKate Chopin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,064 okunma
100 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Kozmoz: İnsanlığın Olgunluk Çağı İncelemesi
Kitap gerçekten bu konulara ilgisi olanlar için bir hazine. Dört bölüm arasında en çok ilk bölüm ilgimi çekti. Aklıma
Bana Deli Derlerdi
Bana Deli Derlerdi
kitabı geldi, ayriyeten bu da tavsiyemdir, bilim insanlarının ilginç hatta çılgın dünyasını keşfedebilirsiniz. İlgisi olmayanlar için pek bir şey ifade etmeyebilir ama benim gibi yüzeysel de olsa ilginiz varsa hoşunuza gidecektir. Bilginiz olmak zorunda değil benim de fazla yok sadece hoşuma gidiyor :)
Kozmos: İnsanlığın Olgunluk Çağı
Kozmos: İnsanlığın Olgunluk ÇağıAnn Druyan · Beta Yayıncılık · 2022118 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım İncelemesi
İki çocukluk arkadaşının 11 yıl sonra bir araya gelip aşkı ve tutkuyu bulmalarını anlatan okurda hoş bir hava bırakan güzel bir kitap. Çok fazla mistik esintiler içeriyordu ve açıkçası bu bana keyif verdi. Çocukluk arkadaşının mektubu üzerine onun yanına giderken kendini keşfedeceğinden aşkı bulacağından ve sınırlarını aşıp hayal kurmayı tekrar hatırlayacağından habersizdi Pilar. Ama bunların hepsi birer birer yaşandı kitap boyunca. Pilar'ın, kendisini dinsel hayata adamış çocukluk arkadaşı bunlar olurken hep Pilar'ın yanındaydı ve ona ışık tuttu. Ayrıca Tanrı'nın kadın yüzü ibaresi çok fazla hoşuma gitti ve beni düşündürdü. Genel olarak beğendiğim bir kitaptı. Ama eğer okurken kitabın o havasına bürünemezseniz veya kendinizi kitaba verip oradaki aforizmaları anlayamazsanız maalesef çok da keyif alacağınız bir kitap olamayabilir.
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum AğladımPaulo Coelho · Can Yayınları · 20158,8bin okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Bakire ile Çingene İncelemesi
Kitap annesi onları terk etmiş iki kız çocuğu ve bir papazla başlıyor. Ana karakter ise kızlardan küçük olan Yvette. Bu terk ediş üzerine yeni bir hayat başlıyor kızlar için. Ölesiye nefret ettikleri, hiçbir şey yapmadığı halde onlara rahat vermeyen büyükanne, hayatında 'Ana'ya bakmak dışında başka hiçbir vasfı olmayan Cissie Hala, kitap boyunca çok da karşılaşmadığımız Fred Amca ve kızı Yvette'de kaçan eşini gören ve ona benzeyeceğinden endişe duyan baba artık Yvette ve ondan iki yaş büyük ablasının yeni hayatını teşkil etmektedir. Bu bunaltıcı ve 'kokuşmuş' hayattan bunalan Yvette ne çevresinde pervane olan erkeklerle ne de evlenme ve cinsellik fikriyle ilgilenmemektedir. Evin küçük huysuz kızı diye tanımlayabileceğimiz Yvette ve ablası bu noktada uyuşmakta çünkü ablası da aynı fikirlere sahip. Ancak Yvette ablasından farklı olarak bir çingene ile tanışıyor ve hayatına biraz 'renk geliyor' diyebiliriz. Spoiler vermek istemiyorum bu nedenle çingene ile olan ilişkisine ve kitabın sonuna değinmeyeceğim. Genel olarak kitabın iskeleti böyle. Bir olay kitabından ziyade bir durum kitabı denebilir. Kızların fikirleri üzerinden cinsellik ve özgürlük kavramlarının işlendiği güzel bir kitaptı. Tavsiye ederim ancak çok da şiddetle değil :) Genel olarak yavaş ve kendi halinde bir kitap aslında.
Bakire ile Çingene
Bakire ile ÇingeneD. H. Lawrence · Can Yayınları · 20191,001 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Hükümdar(Prens) İncelemesi
Kitabı elime ilk aldığımda sadece kulaktan dolma şeyler biliyordum. Zafer için her yol mübahtır gibi öğretileri olan yırtıcı bir kitap sanıyordum. Aslında kitap yırtıcı. Ancak yırtıcılığı dilinden geliyor, kitabın yazılış amacından değil. Kitabın ilgini çeken bir dili vardı. Kibar bir dille -dönemin kralına ithaf edilmiş, isterse kibar olmasın :)- devlet yönetimi hakkındaki acımasız gerçekleri dışa vurmuş. Gerçekten kaliteli ve günümüze çok rahat aktarılabilecek öğretiler, tavsiyeler ve fikirler bütünü. Okuyun, okutturun!
Hükümdar
HükümdarNiccolo Machiavelli · İndigo Kitap Yayınları · 201914,8bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Her An Eylemdir!
Zaten severek takip ettiğim
Oğuz Aktürk
Oğuz Aktürk
ün yazarlık serüvenine katıldığını duyunca hem şaşırdım hem de tereddüt ettim. Açıkçası kitabının kötü olmasından ve takip ettiğim bir içerik denizinden mahrum kalmaktan korkmadım diyemem. Ancak merakıma yenilip aldım ve okumaya başladım. .
Kimlink
Kimlink
bir distopya ve yazarımızın ilk kitabı. İlk kitaba göre çok
Kimlink
KimlinkOğuz Aktürk · Aylak Adam Yayınları · 2023100 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Acı Çikolata İncelemesi
Bu kitap benim için tam bir soru işareti olarak kalacak. Neden kitaba herkes bayılmışken ben kitabı bir türlü sevemedim? Tam olarak anlamış değilim. Okuduğuma pişman değilim ancak daha farklı bir kitap da okuyabilirdim diye düşünüyorum.
Acı Çikolata
Acı ÇikolataLaura Esquivel · Can Yayınları · 20193,298 okunma
202 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Rubailer İncelemesi
Ömer Hayyam
Ömer Hayyam
dediğimiz kişi kimdir? Ona yakıştırılmış, yakıştırılmamış veya 'iliştirilmiş' pek çok rubainin sahibi ve binevi rubai geleneğinin babasıdır. Kitapta çok etkilendiğim dörtlükler de oldu öylesine okuyup geçtiğimde. Ama genel olarak sürekli şaraptan bahsetmesini dünyada huzur aramasına ve bu huzuru şarapta bulmasına bağlıyorum. Ben onun adına mutluyum çünkü huzuru bulmadan göçüp gitmemiş kendi adına. Çok fazla linç görebilecek dörtlüğü var bunları okuyup üstüne düşünmekse çok önemli. 'Akılla konuşması olan herkes' Hayyam'ı kendi haline ve kendi dünyasında bırakmayı tercih ederdi. O dönemin din insanlarına çok fazla taş atıyor. Kendi düşüncesine göre böyle olması Tanrı'nın isteği, yoksa onu böyle yaratmazdı. Bazı dörtlükler beni etkiledi ve Hayyam'ın derin nir insan olduğunu düşündürdü. Bazılarıysa o sıradan bir zerdüşt dedirtti. Bundan sonrası her okurun kendinde bitecek bir şey :) Kitapta gerek Hasan Ali Yücel'in gerekse Sabahattin Eyüpoğlu'nun önsözleri belki de kitabın genelinden çok daha değerli sayılabilir, zannımca. Tavsiyem bu önsözleri okumadan asla geçmeyin!
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122,5bin okunma
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.