Bugün 19 Mayıs. O'nun Samsun'a ayak bastığı tarih. Ayak bastığı gün demiyorum. 19 Mayıs, gün değil, tarihtir.
Türkiye Cumhuriyetinin tarihi bu adımla başlar: Hürriyetiyle, istiklâliyle, inkılâplariyle...
Bugün, Doğudan Batıya, Kuzeyden Güneye, kurtardığı vatan yüzünde, O'nun ruhu, bayrak bayrak uçuşacak... O, yalnız toprağımızı sömürgeciler çizmesinden değil, yalnız insanımızı sömürgeciler kamçısından değil, kafamızı, ruhumuzu da ortaçağ karanlığından kurtarmıştır.
Millet bütününün yarısı olan annelerimiz, hemşirelerimiz, kızlarımız, onun ışığında geceden gündüze çıktılar. Bitmez tükenmez bozgunların, akın akın hicretlerin
eğdiği başlar, o Samsun'a ayak bastıktan sonra doğruldu. Yıllarca, sınır boylarından «Evet, evet,» diye gerileyen Türk politikası, ilk defa O'nun ağziyle «Hayır, hayır, hayır» diye ayak diremiştir. Hem de, donanmasının topları İstanbula çevrilmiş, Birinci Dünya Harbinin galiplerine karşı!
19 Mayıs... Bu yalnız bizim değil, kıtalar aşırı bütün sömürgelerin bayramıdır.