...
Oynanan
göstermelik bir sonoyunuydu
aldandın
ağır taşlar verdik
...ve ay seni bulduğunda
yani ki kanıtladığında kendini ben
müthiş bir başlık atacağım şiirime
sevgili gecem diye
İlhami ÇİÇEK
Hayyam, rubailerinden birinde, hayatı bir satranç tahtasına benzetiyor ve kaderin eliyle insanlar birer dama taşı gibi oynuyorlar. Kaderin eli ile; sonra da tabut gibi bir kutuya taşlar atılıyor.
Ay Işığı Sokağı/Stefan Zweig
Stefan Zweig bu kadar mı tutkuyla okunur?Yazarla ilk tanışmam Satranç kitabıyla oldu ve sonrasında her kitabını sorgusuzca alıp okumaya devam ediyorum. Gerçekten insan psikolojisini okuyucuya çok güzel yansıtıyor ve hayat dersleri vermeyi de başarıyor. Bu kitabında beş öyküyle bizleri selamlıyor yazar. Öykülerinde;insanlara ön yargı ile yaklaşmamamız gerektiğini,hareketlerimizin, tavırlarımızın, kişiliğimizin belkide geçmişten gelen yaşanmışlıklar ile gerçekleşip oluştuğunu,artık insani duyguların silindiğini,çaresizlik ve bağımlılık duygularının sonuçlarını bu öykülerde çok güzel bir şekilde bizlere yansıyor yazar.
Özellikle en çok Leporella ve Nişan isimli öyküyü sevdim. Bir eleştirim kitaba bu iki öykünün isminden biri verilebilirdi çünkü aralarında en çarpıcı öyküler bu ikisiydi. Yazarın okumuş olduğum diğer kitaplarına nazaran daha vasat buldum ama yinede okumaya değer diyorum. Özellikle bir insana bağımlı olmanın en çarpıcı şekilde anlatıldığı Leporella öyküsünü okumalısınız.
Kitapla ve sevgiyle kalın...
Ay Işığı Sokağı
Stefan Zweig
İş Bankası Kültür Yayınları
Çeviri:Regaip Minareci
Sayfa:80
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167,4bin okunma