Başlayıp bir türlü sonunu getiremediğim sürekli farklı kitaplara ek devam ettiğim bir kitap oldu. Konusu akışı gayet hoş fakat uzun uzun anlatılıp bir türlü sonuca varılmaması biraz üzdü. İlk okurken woow olsam da sayfalar ilerledikçe ee oldum. Okumaya değer fakat uzun soluklu
Ölümle yaşam arasındaki kütüphane!
Sakin bi şekilde başlayıp olası ihtimallerle insanı meraka sürükleyen. Gayet basit kaleme alınmış, orjinal ana fikre sahip ve içerisindeki felsefi düşüncelerin de yer aldığı düşünmeye itmesi ayrıca hoş bir kitap. Altı çizelerek okunacak bir kitap olmasa da içerik olarak hoş ve sonunu merak ederek tek oturuşta bitirebilinir.
Sensiz ufuklarıma yalancı bir tan düştü.
Sensiz kıtalar boyu uzayan vatan düştü.
Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül.
Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü.
Sığıntıların arasında saklıydı yaşam.
Dağılmış tuğlalar gibiydi duygularımız.
Gölgesiyle alakasız bir bedende sıkışmış kalmış gibiydi ruhum.
Perdesiz ev gibi herşey ortadaydı oysa.
Sen son sürat yanlışlarına koşuyordun,
Hoyratça sevdalara dalmıştın.
Bense ruhuma sinişmiş hatalarımı izliyordum.
-elif kahraman
İlişkilerin içi boşaldı. Anlamsız, yorucu ve yıkıcı güç savaşlarına dönüştü birliktelikler. Beş duyuyla yaşandığında anlam ve değer bulan ilişkiler, hız çağında artık sadece görme duyusuyla deneyimleniyor.