Gerçek bir devrimci mi görmek istiyorsun? İşte burada gerçek bir devrimci var; Yalnız Ardıç. Yüzyıldır burada tek başına zamana ve olaylara şahitlik eder. Asla suçlamaz, yargılamaz, savunmaz. Ama gölgesini de kimseden ve hiçbir şeyden esirgemez. Bütün devinimi kendi içindedir. Burada böyle tek başına ve dimdik durur. “Eşhedü” der: (yani) Ben, şahidim. Yargıç değilim, savcı değilim, avukat değilim. İşte bu gerçek bir duruştur. Devrimci duruşu, Müslüman duruşu, insan duruşu.
Ben de gerçek bir devrimci görmek istedim. Bu yalnız ardıca geldim. Bunun böyle tek başına ve dimdik duruşu çok etkiledi beni. Ben gerçek bir devrimci nasıl olur ondan öğrendim. Onun gibi “Eşhedü” demeyi öğrendim. “Eşhedü”. Ben şahidim. Herkes duysun: Yargıç değilim yargılamam, Avukat değilim savunmam, Savcı değilim suçlamam, Herkes ve her şey duysun. Kendime şahidim, zamana şahidim, sonsuzluğa şahidim ve herkes ve her şey de şahit olsun ki, bu devrimci duruşumla bütün evreni selamlıyorum ve tıpkı bu yalnız ardıç gibi tek başıma dimdik herkesi ve her şeyi kucaklıyorum.
(Nuri Pakdil)