Peygamber Efendimiz (sav), bir diğer hadis-i şeriflerinde konunun ne kadar mühim olduğunu şöyle beyan buyurmaktadır: "Allah, tedbir almakta aciz davranmayı kınar. Sen tedbirli ol. Buna rağmen bir işe gücün yetmezse, "Hasbiyallahü ve ni'mel vekil' de."
Ey iman edenler, (düşmanlarınıza karşı) bütün tedbirinizi alın."
Hz. Ebuzer el Gıfari(ra)'ın naklettiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Tedbir gibi akıl yoktur."
Kur'ân'ı anlamak ve yaşamak için her gün belli bir miktar Kur'ân okumaya hizip edinmek denir. Allah Resülü sav. ve yetiştirdiği ashabı, hizip edinerek Kur'ân okurdu. Her biri günlük okuyabileceği bir miktar belirler, o miktarı okumadan günü sonlandırmazdı. Ömer'den (ra) rivayet edildiğine göre Allah Resülü (sav) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse hizbini yahut onun bir cüzünü okumadan uyur da onu sabah namazı ile öğle namazı arasında okursa kendisine onu gece okumuş gibi ecir yazılır.” '
Ebû Hüreyre"den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Her kim gusleder, sonra cumaya gelip belirlenen namazı kılar, sonra hutbesini bitirinceye kadar sessizce (imamı) dinler, sonra onunla beraber namazını kılarsa, o cuma ile sonraki cuma arasındaki günahları ayrıca üç günlük günahları daha bağışlanır.”
Ve nebevi tavsiye: "Bir mü'min erkek, bir mü'min kadına buğzetmesin. Çünkü onun bir huyunu beğenmezse başka bir huyunu beğenir."
Veda hutbesinde Efendimiz (sav) in buyurduğu gibi madem ki, kadınlar, evlendikle rinde erkeğe Allah tarafından emanet edilmiştir. Allah'ü Teala ise emanetinin hesabını elbet- te soracaktır.
"Kadınlarınız konusunda Allah'tan korkun. Çünkü siz onları Allah'tan emanet olarak aldınız.
Kadınlarınıza karşı hayırlı olmayı birbirinize tavsiye edin."
Abdullah b. Amr (ra) dan nakledildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Allah'ın rızası, anne babanın rızasındadır."
Yaptığımız dünya işleri de güzel olmalı, oturuşumuz, yürüyüşümüz, giyinişimiz, ese rimiz hasılı bütün ahvalimiz, akvalimiz, a'malimiz; sünnete, adaba, ahenge, ma'rufa uygun ölçülü kısaca el- Cemil'in tecellisine ayna olmalı.
kibir, gurur, bencillik ve sair kötü niyetlerle güzelliğin biraraya gelemeyeceğidir. Bir zalimin çok şık giyinmesi, etrafına gülümser pozlar vermesi, yakınlarına menfaat sağlaması, onun güzel olduğu anlamına gelmez.
0, güzel olduğu için en güzel kulunu, insanlara elçi olarak gönderdi. En güzel arka daşları O'nun etrafında topladı. O'nun ümmetini, ümmetlerin en güzeli yaptı ve kelamlann en güzeli olan Kur'an'ı onlara gönderdi.
0; güzel olduğu için "Andolsun ki, o her şeyin yaratılışını güzel yaptı."^ ve tabi ki yeryüzündeki halifesi olan insanı da "en güzel kıvamda yarattı."
Rabbimiz rahmetiyle, şefkatiyle, affı ve mağfiretiyle; hesapsız, sınırsız, sürekli bolca ihsanıyla, inayetiyle, hikmetiyle, hidayetiyle, adaletiyle, hıfzıyla ve tüm isim ve sıfatlarıyla çeşit çeşit güzelliğini izhar ediyor ve bizim görmemizi istiyor.
"Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse Cennete giremeyecektir". Denildi ki: "Ya Resülal lah, insan elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasını ister." Efendimiz (sav): "Muhakkak ki, Allah güzeldir ve güzelliği sever. Kibir; hakkı inkar etmek ve insanları küçük görmektir.