Şaban Ayten
@sayten42
Taş devri taşlar bittiği için değil kafalar değiştiği için bitti...
İnşaat Mühendisi
Lisans
Konya
16 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Bir ara arabayı sağa çekti, bir şarkı açtı telefondan, “Samime Sanay” dedi, “bu şarkıyı en güzel o söylüyor hayatım.
”
Tüm  bunlardan dünyada iki insan ırkı olduğu sonucuna varabiliriz. Sadece iki: düzgün insanların oluşturduğu “ırk” ve ahlâksızların “ırkı”. Her ikisi de her yerdeydi, toplumdaki tüm gruplara sızmış haldelerdi.
Sayfa 97Kitabı okudu
Onu düşünürken Mümtaz, benim çocukluğumun bir kısmı bir bahar dalı altında geçti, derdi.
Okur Takip Önerileri
Arabalar; erkeklerin yeni şehvet nesneleridir, erkek araba sahipleri gerçekleşmemiş güç ve macera tutkularını makinelerine yansıtır, bu makineleri cinsel bir boşalım nesnesine dönüştürürler.
O kadar hızlı gidiyoruz ki, ruhlarımız arkada kalıyor..
Tepeden tırnağa silahlı olan ama ortak bir düşmandan yoksun kalan Mücahitler, düşmanı birbirlerinde bulmuştu.
Kabil’in hesaplaşma günü sonunda gelmişti..
Kendi egemenlik alanını belirlemek için ağaçların altına sidik fışkırtıp sonra kendini bu sidiğin sınırları içinde güvenli hisseden köpeklere benziyordu insanlar da; aşina kokular ve aşina eşya arasındaki bir mutluluk formülü.
Sayfa 34Kitabı okudu
Yüzündeki tebessüme hayran oldum. İnsan bu ihtihzayı bulduktan sonra ebediyete kadar müsamahalı olurdu. Çünkü bu ihtihza insanoğlunun toptan inkarıydı. Ona erişen insanın yapmayacağı, yapamayacağı şey yoktur. Eğer içine yerleşmiş yalnızlık hissinden bir lahza zehirlenmezse..
Artık Emine bir daha ölemezdi, hatta hastalanamazdı da. Orada zihnimin bir köşesinde olduğu gibi kalacaktı. Hayatımda bir çok şeyler daha beni korkutabilir, başıma türlü felaketler gelebilirdi. Fakat en müthişi, onu kaybetmek ihtimali ve bunun korkusu artık yoktu. Her an onun hastalığının arasından etrafa bakmayacak, o azapla yaşamayacaktım. Korku içimden doğru kabarıp büyümeyecek, dört yanımı kaplamayacaktı.
El-Araf’ı arşınlamak isteyen aşkın da efendisi olmalı...
Sence halkın ezici çoğunluğu hakikatin ne olduğuna aldırıyor mu? Umurlarında bile değil!Sadece rahat bırakılmak ve hayal güçlerini besleyecek masallarla kandırılmak istiyorlar. Peki ya adalet! Şahsi ihtiyaçları karşılandığı müddetce onlar içinde bu kavramında zerre kadar ehemmiyeti yok!
Hakkımda verilen karar açıklandığından beri, uzun bir hayata hazırlanan kaç kişi öldü! Genç, özgür ve sağlıklıyken, kafamın Greve Meydanı’na düşeceği günü göreceklerini sanan kaç kişi benden önce öldü! Şu an açık havada özgürce nefes alıp veren, keyiflerince dolaşan kaç kişi benden önce ölecek!
“Ona ilk taşı, hiç günah işlememiş olan kişi atsın!”
