"Evren" kelimesi bir zamanlar, var olan her şeyi tanımlıyordu. Ancak ufuklarımız genişledikçe, birçok bilim insanı, evrenin ötesinde ne olduğunu veya gözden kaçırdığımız, karanlıklarda saklanan başka evrenler olup olmadığını sorgulamaya başladı.
1930 yılında Avustralya’nın Queensland Üniversitesinden fizikçi Thomas Parnell, katı maddelerin de aslında akışkan olabileceğini kanıtlamak için bir huni içine hapsettiği donmuş zift ile bir deney başlattı. Huniden ilk damla 1938 yılında düştü. Günümüze kadar toplam 9 damla düştü fakat damlaların düştüğü anlara kimse şahit olamadı. Onuncu damlanın 2030 yılından önce düşmesi bekleniyor. Deney, üniversitenin laboratuvarında devam ediyor ve online olarak takip edilebiliyor.
İlaç teknolojileri geliştikçe hücre
organelleri düzeyinde yeni ilaçlar birbiri
ardına piyasaya çıkmaya başladı.
Bunlardan biri Elamipretide (MTP-131)
adı verilen deneysel bir mitokondri ilacı.
İlaç, şimdilik mitokondrilerin fonksiyon
bozukluğunda kullanılmak üzere
geliştirildi ve bu günlerde FDA’den onay
beklemekte. Bu ve benzeri ilaçlarla
bugüne kadar görme kaybına yol açan
hastalıklardan başlayarak mitokondri
kaynaklı katarakttan, optik sinir
dejenerasyonlarına kadar çok sayıda
hastalığa çözüm üretileceği düşünülüyor.